Ben ona, sıkıntılı güz günleri içinde
Yedi renkli yaz yağmurları dilemiştim
Kırmak istememiştim duygu filizlerini.
Büyük bir ustalıkla susturup içimdeki uğultuyu
Rüzgarını olanca yumuşaklığı ile salmıştım üzerine
İncinmesin diye tek, acıyı bile tersyüz eden
İncelikli bir gülümsemeyle yüzümde.
Ben ona, gittikçe soğuyan zamanlarda
Sıcak bir sığınak olayım demiştim
İnsanlar içinde üşüdükçe güvenle gelebileceği.
Kuşların kanatları neden vardır?
Bir insan neden ağlar geceleri yarı yaşına gelince?
Bulutlar gökyüzünün yükü müdür süsü müdür?
Tutsağı mıdır rüzgarın sevgilisi midir?
Konuşayım istemiştim bir yüreğin dilince
Yanıtı olmayan sularda boğmak istememiştim.
Ben ona, sabah olamasam da
Dingin bir ikindiüstü olayım istemiştim
O her şeyin usul usul durulduğu saatlerde
Gelsin, yüzünde uçuk bir gülümsemeyle
Yaslasın yorgunluğunu gövdemin yaşlı çınarına
Serip üstüme yapraklarımın ağırlıksız yorganını
Dindireyim istemiştim gölgemin serinliğinde
Üşütmek istememiştim.
Ben ona, sevgi bir büyük deniz
Ömür bi köpüktür demiştim dalgaların ucunda
Uçuşan kırılan dağılan çoğalan;
Mavi resimler çizerek nemli bir sesle
Kentin, yürüyüşüyle güzelleşen yollarına...
Ne köpüksüz deniz, ne denizsiz köpük olur
Ve kimse bilmez demiştim hangi kıyılara vuracağını...
Alıp o ak köpüğü avuçlarıma, zamansız
Öldürmek istememiştim, çarparak yüreğimin kayalarına...
Ben ona ne istemişsem bu yalnızlık aylarında
Gecikmiş ince, güzel ve uzak
Biraz da kendime istemiştim sevgi adına.