Başkan Babamızın Sonbaharı gibi hem okunması zor hem de içerik olarak insanı zihnen yoran bir kitabın üstüne 1984’ü okumak çok akıllıca değilmiş! Zihnen çok yoruldum.
Kitap daha ilk birkaç sayfada insanı içine alıyor. Oldukça sürükleyici. Belki biraz fazla içine aldı beni diyebilirim. Kendimi gri, kirli, aciz, çamurlu, katlanılmaz zamanlarda hissettim.
Yazar romanında bireyin ve bireyselliğin yok edildiği, insanın zihninin bile kontrol altına alındığı korkunç bir düzeni çok ince ayrıntılarına kadar kurgulamış. Müthiş bir hayal gücü bu.
Roman bir kabus senaryosu olarak nitelendirilse de, bu kabus senaryosunun pratiği dünya üstünde cereyan etti ve hala etmekte. Bu nedenle kurgu güncelliğini yitirmiyor.
Güzel bir kitaptı.