Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

192 syf.
9/10 puan verdi
Zamanımızın bir kahramanı: LERMONTOV
Ah gurur! Sen Arşimet'in dünyayı yerinden oynatacağı kaldıraçsın!.. Yirmi yedi yıllık kısa yaşam, şiirler, tiyatro oyunları ve romanıyla Rus edebiyatına damga vuran, üzerinde derin etkiler yaratan ve kendisinden sonraki yazarları etkileyen aydın edebiyatçı Lermontov. Ah şu ömür, ne kaygan ne zalim! Bir anlık olgulara kurban veriyor seni. Mihail Yuryeviç Lermontov da yalnızca ve yalnızca 27 yıl yaşayabilmiş. Büyük şair Aleksandr Puşkin'in düelloda Ocak 1837'de ölmesi üzerine derinden etkilenerek yazdığı "Şairin Ölümü"nden sonra Kafkasya'ya sürülmüştür - zaten iş bu kitap Kafkasya'da geçmektedir. Kaderin cilvesine bakın ki Çarlık Rusya'sını düello noktasında eleştiren yazarımız şiirin üzerinden 4 yıl geçtikten sonra yine düello kurbanı olarak son nefesini vermiştir. Düello, onur sorununu çözmek amaçlı belirli kuralları olan, son çare olarak başvurulan karşılığında cezai yaptırımı olmayan dövüştür. Düşünüyorum daha doğrusu düşlüyorum da Puşkin ve Lermontov'un kalemlerinin düellosuna şahit olabilirdik. Şiir ya da nesir üzerinden bir çarpışma. Lermontov Byron'dan dem vururdu, Puşkin ise Rusça'dan daha yetkin kullandığı Fransızcasını konuştururdu kim bilir. Dünya o zaman daha yaşanabilir olur muydu dersiniz? Ya da yer açılması mı gerekiyordu yeni gelen için hayat sahnesinde? Lermontov'a ''Puşkin'in ardılı, devamı'' denmesi de insanın içini yakıyor. Kafka'nın herkes tarafından bilinen sözü ile paragrafın sonu geliyor: ''Beyinlerimiz savaşsın isterdim ama görüyorum ki siz silahsızsınız.'' Genç yaşta ölen yazarlar, şairler arasında kimler yok ki! Arkadaş Zekai Önger, Muzaffer Tayyip Uslu, Comte de Lautréamont, Wolfgang Borchert, Nilgün Marmara, Didem Madak, Franz Kafka, Puşkin ve Sabahattin Ali. Kısa ömürlü yazarların verdiği eserler ve düşünce dünyaları akla şu soruyu getiriyor: Nasıl olur da bu eserleri yazabilirler? Biz o yaşlarda aklımızı salıncakta sallarken onların dünyaya bu denli tesir edebilmeleri ne ile açıklanabilir. Düşünüyorum, o halde bu sorunun cevabını Lermontov'un yaşamında bulabilirim. Çünkü söz konusu o! Kendi zamanının bir kahramanı olmayı nasıl başarmış. Maddeler halinde bakalım: 1-Öncelikle 3 yaşında annesini kaybetmesi hayatın yanında değil de karşısında durmaya başladığı ilk andır. Anne, belli bir yere kadar insan yaşamının ilerlemesi ve gelişmesinde aracı konumundadır. 2-Varvara Lopukhina'ya karşı beslediği derin ama karşılıksız bağlılığı da ikinci tecrübe sahasıdır. Aşkın öğretici yanı. Acı ama kalıcı öğreticilik. 3-Sonra hastalık, 3 yaşından öldüğü güne kadar yakasını bırakmayan. Bir yanının sürekli ölümü düşünmesi. 4-Düşünce adamı olması. Çarlık rejiminin tutumunu, köleliği ve yaşam koşullarını felsefi, düşünsel anlamda eleştirmesi. Geliştirmek için neler yapabileceklerini Moskova Üniversitesi'ndeki çevresiyle tartışması, eserlerine yansıtması. 5-Dönemin Rusya'sı. Birçok Rus yazarda gördüğümüz erken evrilme, hayata çabuk atılma. 6-Annesi ölünce zengin olan anneannesi ile büyümesi, burada daha çok kadınlarla çevrili bir dünya görmesi. Babasını görmesinin engellenmesi (anneanesi onu mirasından mahrum bırakmakla tehdit eder.) Bu durumların onu hayata karşı sinirli ve güvensiz yapması. Lermontov okuduğum romanı ve birçok şiirinde Rusya’nın bol doğal güzelliğinden, türkülerinden, masallarından, gelenekleri ve törenlerinden bahsederken, kölelerin zorla çalıştırılması, köylü isyanlarının hikayeleri ve efsanelerinden de sıkça söz eder. Zaten Rusya gerçeği çoğu Rus yazarında olduğu gibi onun da karakterini geliştirmesinde büyük bir etkiye sahiptir. Çok sık hasta olan biriymiş Lermontov, bu sebeple ileride sürgün olarak yine göreceği Kafkasya'ya kaplıcalar için götürülmüştür. Kısacası Kafkasya onun yaşamında dönüm noktasıdır. İyi niyetli spoiler barındırır. Başka birisinin günlüğünü direkt aktarma ya da mektup yoluyla anlatım biçimi, bunu birçok yazarda gördük. Dostoyevski mektupları alıp direkt karşımıza koydu örneğin, neredeyse mektupların gerçekten o kişilere sahip olduğunu düşündük. Burada da Peçorin önce bize tanıtılır, merak ederiz onu. Ardından da kısa bir görünür karşımızda ve çeker gider. Miras olarak günlükleri kalmıştır, yazar o an aramızdan çekilir. Peçorin ve biz kalmışızdır. Bu hissi verebilmesi önemlidir zaten. Yoksa o samimiyeti yakalayamaz, Peçorin'le aramızda kalan Lermontov bize yük olur. Rousseau'nun ''İtiraflar''ını arkadaşlarına okutmuş olması, bunu bu kitaptan öğrenene kadar özel bir kitaptı örneğin. Çünkü onun itiraflarıyla arama artık edebi kaygı ya da şekil şartları girmiş oldu. Geçelim bunu. Kafkasya'nın dağlarında, ovalarında geçen, Tatarlar, Çerkezler ve Rusların dünyasında kısa bir gezinti ile başlayan Peçorin'in dünyasıyla devam eden bir eser. Yalnızca bir romanı olması bizim için büyük şanssızlık. Kitabı çoğunuz duymuşsunuzdur veyahut biliyorsunuzdur ancak yine de okumanızı tavsiye ederim. Akıcı, sade bir anlatımı var. Eleştirilecek hiçbir yanı yok. Keyifli okumalar. Son olarak: ne parçalanmış bir ayna ne mum ışığı kalacak birazdan gün ağaracak her gece yeni bir düello her sabah yeni bir ölüm hepsi bu şiire sığacak. Behçet Aysan
Zamanımızın Bir Kahramanı
Zamanımızın Bir KahramanıMihail Yuryeviç Lermontov · Can Yayınları · 20184,422 okunma
··1 alıntı·
4.082 görüntüleme
Gönül. okurunun profil resmi
6- Annesi ölünce zengin olan anneannesi ile büyümesi, burada daha çok kadınlarla çevrili bir dünya görmesi. Babasını görmesinin engellenmesi( anneanesi onu mirasından mahrum bırakmakla tehdit eder). Bu durumların onu hayata karşı sinirli ve güvensiz yapması. İncelemenizi üç ay önce okuyup yorum yapmışım. Simdi tekrar okudum ve kitabı okuduğum için daha anlamlı oldu tabi. Eser, birçok büyük Rus klasiğinden daha yaşlı ve gerek içerik gerek üslup bakımından bu durum onu çok değerli kılıyor. Eseri yazarın yaratma evrenininden ayrı düşünemeyeceğimiz için yazarın kendisi de çok ilgi çekici. Hem yazar hem eserin kendisine dikkat çeken incelemeniz için tekrar kaleminize sağlık.
Homeless okurunun profil resmi
6. numaralı maddeyi ekledim. Gerçekten değerli bir bilgiydi. Lermontov'un bu denli az bilinmesinin nedeni erken yaşta ölmesiydi sanırım. Dostoyevski'lerin, Gogol'lerin, Tolstoy'ların yolunu açmış birisi oysa. Puşkin ile tanışamamaları beni apayrı üzdü. Yorumunuz için teşekkür ederim.
Ayşe* okurunun profil resmi
Ding Dong Nostalji hastalığına yakalandınız. Realist bir yaklaşımla 19. yy'da yaşamış olsaydın Lermontov ve Puşkin'in kalem düellosuna şahit olmak için ayrıcaklı aristokrat sınıftan olman gerekirdi muhtemelen, köylü olup okuma yazma bilemeden de ölüp gidebilirdin, 21. yy bize her ne kadar içi boşalmış gibi görünse de, bize oturduğumuz yerden Lermontov'u ve Puşkin'i düello ettirme şansı yaratıyor, bu ayrıcalık yabana atılmayacak kadar değerli. Rus tarihi, gerek yazarlarını, gerek şairlerini belki de bilmeden öyle yoğurmuş ki, bize pastanın kremasını yemek düşüyor, bu açıdan da çok şanslıyız. Şu sıralar o dönemi okuyorum ve inan bana kimse o çağda yaşamak istemezdi. Eldekinin kıymetini şimdi bilmek lazım. :) Bu kitabı bende okuyacağım. Eline sağlık karşiim.
Homeless okurunun profil resmi
Durgon Don okumalarından sonraki durağın burası olsun. Cehaletin koltuğunda oturup Rusya'yı Putin'den ibaret görseydim, mezarımda ters dönermişim herhalde. Rusların edebiyat anlamında altın çağı olan 19. yy çetrefilli yüzyılmış. Dediğin gibi 19. yy Rusya'sı ya öldürmüş, ya süründürmüş ya da böyle aziz yazarlar türetmiş. Acı damarlarda gezmeden yazılamazdı zaten bu eserler. Senin bir yanın o çağda yaşamayı isterdi :D Seni biliyorum. Teşekkür ederim kıymetli yorumun için.
3 sonraki yanıtı göster
Gönül. okurunun profil resmi
Sondaki paylaştığınız şiiri çok severim, güzel bir duygu katmış. Yakında ben de okuyacaktım bu kitabı benim için iyi bir ön okuma gibi oldu, teşekkür ederim.
Homeless okurunun profil resmi
Kitap iki ana kısma ayrılmış, iki ayrı kitapmış gibi. İkinci kısmı okurken büyülendim :) Şimdiden keyifli okumalar, ben de size teşekkür ederim.
Esther. Sema okurunun profil resmi
Hançer
Hançer
kitabının önsöz ya da giriş adı her neyse işte Puşkin düellosunun Lermontov'u çok etkilediğini ve baya acı geldiğini okumuştum ve üzerine aynı şekilde ölmesi senin de belirtiğin gibi, bana çok acı gelmiş hatta kızmıştım biraz da. Ama o dönemler ilginç ve acımasız dönemler. Kendini nerde nasıl bulacağın hiç belli olmuyor Rusya'da. İzlediğim
Azap Yolları 1. Cilt
Azap Yolları 1. Cilt
kitabından uyarlama dizide bunu daha güzel görmüştüm. Her ne kadar dizi beni baysa da:)) Kitabı da okumam gerekli. Eline sağlık.:)
Homeless okurunun profil resmi
Bu Tolstoy'un bildiğimiz Tolstoy ile bir alakası var mı?:)
3 sonraki yanıtı göster
Zeynep okurunun profil resmi
Gerçekten 9/10 hak ediyor mu? Bu incelemeden sonra bir kez daha okumak istedim bak. Bana o kadar sıradışı gelmemişti. Eline sağlık yalnız senin yazılarını görmeye alışmışım ben böyle olmadı. Kendinden bir şeyler de yaz lüüüfeeen.
Homeless okurunun profil resmi
Bence bir kez daha okuyup değerlendirmelisin :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.