Gönderi

331 syf.
10/10 puan verdi
Körlük
Kitap, trafikte yeşil ışığın yanmasını beklerken aniden körleşen bir adam ile başlıyor. Haliyle hareket edemiyor ve arkasındaki araçlarında ilerlemesine engel oluyor. Yazar belkide burada salgının başlayacağını ve ilk vakadan itibaren bu durumdan herkesin etkileneceğini düşündürmek için trafik örneği vermiş olabilir. Adamın aracının ilerleyememesinin teknik bir arızadan dolayı olduğunu düşünen insanlar araçlarından inerek adamın yardımına gidiyor ve adama ne olduğunu soruyorlar. Adam şaşkın bir ifadeyle cevap veriyor: ''KÖR OLDUM!'' ve hikaye başlıyor. Kitapta ne bir isim, ne bir ülke, ne bir dükkan,mağaza adı hiçbir şey yok. Karakterler doktor,doktorun karısı,ilk kör,gözlüklü genç kız vs. şeklinde anlatılıyor ve daha akılda kalıcı bir hava katıyor. Üstelik ilk kez farklı bir yazım tekniği ile karşılaştım.Yazar neredeyse nokta kullanmıyor,diyaloglar vs. hep virgüllerle ayrılmış.Alışması biraz zaman aldı. Hatta devam edemeyeceğimi dahi düşündüm fakat alıştıktan sonra çok keyifli bir hal aldı. ---- Karanlık bir körlük yerine aydınlık bir körlük söz konusu. Aslında söz konusu olan körlük mü yoksa körelmek mi diye sormak daha doğru olur. Görme işi insanın beyninde biten bir olay ve aslında her zaman görmek istediklerimizi görürüz. Yazar 1998 yılında Nobel alırken çok güzel bir noktaya parmak basmış. ''Kayaların yapısını incelemek için başka bir gezegene araçlar gönderebilecek kapasitede olan bu şizofren insanlık, milyonlarca insanın açlık nedeniyle ölmesinden fütursuzca bahsedebiliyor. Mars'a gitmek, komşuya gitmekten daha kolay görünüyor.'' Kitapta insanoğlunun temel ihtiyacı olan açlık başta olmak üzere cinsellik,fedakarlık,ahlaksızlık,utanma ya da utanmama,korku,cesaret,kötülük,vicdan gibi birçok duyguyu tamamen ve en çarpıcı şekliyle yaşıyorsunuz. Okurken birkaç kez gözlerimi kapatıp o an acaba ben ne yapardım diye düşündüm. İnsan kör olduktan sonra insanlığını rahatça kaybedebiliyor. Aldığımız temizlik,ahlak,vicdan,iyi insan eğitiminin aslında kendimiz için değilde tamamen çevremiz için olduğunun farkına varıyorsunuz. Çünkü herkesin görmediğini bildikten sonra her şeyi rahatça yapabiliyorsunuz. Elimizde artık utanmak için bir sebep kalmıyor,çünkü kimse bizi görmüyor. Kitapta bu durumu insanın dışkısını rahatça her yere yapması ile örneklendiriyor yazar. Bazıları bu örneklendirmeyi rahatsız edici bulsada çok yerinde bir örnekti bence. Bir anda ve nedeni bilinmeden başlayan körlük,bir anda ve nedeni bilinmeden biter. O şiddetli ışık perdesi kalkıverir gözlerinin önünden. Sanki hiçkimse kör olmamış gibi o rezaletin,o sefilliğin içine uyanırlar. Körlük bir vardı,bir yoktu. Belki de hiç kör olmadılar ve hiç görmediler.Görmek hiç olmasaydı, körlükte olmazdı. (İlayda Köroğlu alıntı.)
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022105bin okunma
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.