Gönderi

‘’Feraye’nin evinin içinde dünya durur, zaman durur. Di’li, miş’li geçmiş, şimdiki, gelecek zaman unutulur; hayat bir geniş zaman kipi içinde akar. Bizim de artık hareket etmemize gerek kalmaz. Öyle yalnızdır ki, hem Feraye, hem evi, bu yalnızlığı ürküteceğim diye ödüm kopar. Çok zamanlar hiç konuşmadan, hiçbir iş yapmadan oturur, öyle saatlerce birbirimize bakarız. Bazen, yine gecenin bir vakti çıkagelir, hiçbir şey söylemeden içeri girer otururum. Birbirimize tek kelime etmeden, öylece otururuz karşılıklı koltuklarda. Bazen göz göze bile gelmeyiz; gerek kalmaz. Sonra yine bir şey söylemeden kalkar giderim. Ne gelince git der, ne de kalkınca kal.’’
·
49 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.