Gönderi

Yoruldum ama paylaşmaya devam...
‘Seni çok seviyorum. O kadar ki; öldürebilirim.’ derdim. Yani overdose sevgiden. Seve seve de öldürür bir insan diğerini… Çok sevdik birbirimizi. Belki de çok sevmemeli insan! Her şeyin bokunu çıkarmaya gerek yok ki. Elimde bıçakla deli gibi bir o yana bir bu yana koşturuşumu hatırlıyorum da. Evet, evet, hatırlıyorum… Her şey, her dakika gözümün önünde… Ben de anlamadım nasıl oluyor ama karanlık bir an bile yok. Belki saniye… Karanlık olan sadece ‘geleceğim’. Bundan sonra ne tür bir hayat beni bekliyor, nerede ve nasıl yaşarım bilemiyorum. Gerçi oldukça uzun bir süre bunları düşünmeme ve dert etmeme gerek yok. Zira buradan ne zaman ve nasıl çıkarım, hatta çıkar mıyım, bilemiyorum. Normal zamanda biri bana ‘hapse gireceksin ve yıllarca kalacaksın!’ dese ki; niye de öyle bir şey desinlerdi, neyse… İnanamazdım. ‘Olamaz’ derdim. İnanmaya başlıyorum yavaştan çünkü sanırım hücre hapsindeyim! İçinde zar zor kıpırdayabildiğim, karanlık ve havasız bir yerdeyim. Yanımda bir poşetin içinde ekmek ve küçük bir pet şişede su var. Bir de minik el feneri. Niyeyse? Bu bir işkence metodu bana göre. Islah etmek adına bir insan evladına bu yapılır mı? Ha, yani ıslah edilmeliyim diye düşünmüş biri, öyle mi? Çok sevdim, çok. Her gün hem didişir, hem sevişirdik. Öpüşüp koklaşıp sonra da kanlı bıçaklı düşman olurduk bir anda. ‘Onlar kedi ile köpek gibidirler ama birbirlerine deli gibi de âşıklar.’ derdi arkadaşlarımız. Gerçi normal insan gibi âşık olsaydık belki de şu an burada olmazdım. Of… Her yerim hem ağrıyor hem acıyor. Üç beş posta dayak yemiş gibiyim. Yedim mi yoksa? Bi’ kıprasam şöyle gerine gerine, kendime geleceğim de! Uykum var ancak uyumak istemiyorum. Sanki uyursam bir daha uyanamazmışım gibi bir his var içimde. Gerçi gözlerim açıkken de kapalıyken de karanlık burası. Her an uykuda gibiyim zaten. Hatta dayanamayıp uyuyorum da bazen. Bir de gittikçe havasızlaşıyor mu ne? İnsan bir pencere, bir delik melik bir şey koyar şuraya Allah rızası için ya… Tamam, kocamı bilmem kaç yerinden bıçaklamış olabilirim fakat sonuçta bir cinnet anıydı yani! Ben de insanım. Zaten cezamı çekiyorum, artı bir cezaya hiç ihtiyacım yok yani. Hem bu ceza bile değil aslında direkt ‘işkence’! İnsan Hakları Mahkemesi’ne gideceğim. Aaa… İmdaaat. Çıkarın beni buradaaan.
··
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.