Yorgunum...
Gönlüm yorgun, ruhum yorgun, bedenim yorgun.
Kırgınım. Yorgunum...
Bir acı kahve içimlik zamanda sanki boşa geçti yıllar.
Kızgınım. Yorgunum...
Yorgunum…
Gönlüm yorgun, ruhum yorgun, bedenim yorgun. Kırgınım.
Yorgunum…
Bir acı kahve içimlik zamanda sanki boşa geçti yıllar. Kızgınım. Yorgunum…
Ruhum bedenime fazla, bedenim ayaklarıma ağır, ayaklarım ise isyanda. Şaşkınım.
Yorgunum…
Duyulmayanı duydum, görülmeyeni gördüm, bilinmeyeni bildim, söylenmeyeni dinledim. Doluyum.
Yorgunum…
Kaç yüz bin tel saç var kafamdan attığım, kaç milyar nöron saklı beynimde öldürdüğüm, kaç yıl daha yaşarım bu hayatta diye düşündüğüm zamanlarda saklı endişelerim. Küskünüm.
Yorgunum…
Ömrümden çalan sıkıntılarımdan, beynimi yiyen kuruntularımdan ve boğulmamak için çırpınışlarımdan izler kaldı yüreğimde. Pişmanım. Yorgunum…
Ömrüme hayat, hayatıma zehir katanlarım ve kalbi benimle bir atanlarım vardı. Şanslıyım.
Yorgunum…
Sonsuza uzanan ellerim ve uzaklara bakan gözlerimle, sonsuzluğa ulaşmaktır dileğim. Sabırsızım.
Yorgunum…
Yaşayamadıklarımla ya da yaşatamadıklarımla kaç küsur mevsim geçti ömrümden? Anlayamadım.
Yorgunum…
Aynaya bakmaktan, gülümsemeye çalışmaktan, iyi olmaya uğraşmaktan vazgeçiyorum. Sıkıldım.
Yorgunum diyorum yahu…
Öylece ve sadece yorgunum.
İçi çürümüş insanları, sözcüklerinin kokusundan tanıyabilirsiniz. Onların ruhları apse yapmıştır. İyileşmelerinin tek çaresi ise; ruhlarını bedenlerinden çekip almaktır.
Bir yerden sonra hiçbir şey hissetmemeye başlamıştım. Gerçi canım yanıyordu ama anlayamadığım bir şekilde duyarsızlaşmıştım. Gözümün önünden neler geçmedi ki? Derin burada olmadığı için binlerce kere şükrettim. O dayanamazdı çünkü. Minicikti, narindi. Çok incinirdi. Ona bir şey olmadığı için şanslıydım. Evet… Onun acısını yaşamak daha zor olurdu. O yüzden şanslıydım. Bedenim zaman geçince iyileşirdi nasılsa. Ruhum? Belki… Zaman neleri iyileştirmiyor ki… O da onarırdı kendini gün geçtikçe. Fakat canından çok sevdiğin birinin acısını iyileştirmek zor olsa gerekti. Şanslıydım. Ölmemiştim. Daha da iyi olacaktım gün geçtikçe. Olmalıydım. Mecburdum. Yoksa nasıl intikam alabilirdim başka türlü. Güçlenmeli, ayakta ve hayatta kalmalıydım. Teker teker ödetmeliydim bana yaşattıklarını. Kimseye söyleyemezdim. Polise gidemezdim. Uğraşamazdım senelerce mahkemelerde. Çok zengin insanlardı. Parayla her işlerini
gören insanlardı. Korktum bir an evvel ceza almazlarsa diye. Cezalandırılmaları gerekliydi. Sesleri, sözleri, hisleri ne kadar pis ne kadar iltihaplı ne kadar irinliydi. Duyabildiklerim midemi
bulandırıyordu. İçleri çürümüştü belli ki; ve İçi çürümüş insanları, sözcüklerinin kokusundan tanıyabilirsiniz. Onların ruhları apse yapmıştır ve iyileşmelerinin tek çaresi ise; ruhlarını bedenlerinden çekip almaktır. Ben de öyle yapacaktım. Geç de olsa tanıdığım,
gerçek yüzünü merhametsizce gösteren bu insanların ruhlarını bedenlerinden çekip alacaktım! Karar verilmiştir!
Sen, yaratılmışların en özelisin; ‘İnsan’sın!
Sen, insanların en özelisin; ‘Kadın’sın!
Kendini Sev ve Koru!
Kendini tanı. Kendine itiraf et.
Çünkü; kendini sevmek ve korumak zorundasın!
Kendini sev ve say. Sen kendini sevmezsen, sevilmeyi de bekleme. Sen kendine saygı duymazsan, sayılmayı da bekleme.
Kendini seven ve kendiyle barışan insan, diğer insanları da sever.
Güzellikleri ve güzel insan olmayı seç. O zaman, çok “güzel” bir kadın olacaksın.
Sevgiyle…
İklim´in Dora´n
Merhaba...
Güzel bir hikâye, öykü tarzı kitapla birlikte sizlerleyim.
Her insanın göğüs kafesinde bir ‘hava yastığı’ vardır.
Derin darbeler aldığında, kalbinin incinmesini ve yaralanmasını engellemek için hemen şişer. Bazısınınki sağlam malzemeden yapılmıştır ve onu ciddi anlamda korur.
Bazısınınki ise ‘Çin malı’ gibidir ve bu yüzden yaşadığı şey, sanki hayatının sonudur.
Sonra Ağlarımİklim Dora · Dorlion Yayınevi · 202011 okunma
BU MUTSUZLUĞUN KİTABIDIR!..
Her şeyden önce bu kitapla ilgili söyleyebileceğim en öz sonuç budur... Bu yorumu okuyacak olan güzel gönül dostları, bir çocuğa okutmayın... Siz okuyun, siz öğrenin, siz önlem alın...
Pembe kapağıyla, narin kadın çizimleri ve çiçekleri ile saf masum hikaye izlenimi uyandırırken kitabın içinde koca koca gerçekler
İklim Dora ~~ Sonra Ağlarım
.
Her insanın göğüs kafesinde bir 'hava yastığı' vardır. Derin darbeler aldığında, kalbinin incinmesini ve yaralanmasını engellemek için hemen şişer. Bazısınınki sağlam malzemeden yapılmıştır ve onu ciddi anlamda korur. Bazısınınki ise Çin malı gibidir ve bu yüzden yaşadığı şey, sanki hayatının sonudur.
.
🗨 Bu kitap