Gönderi

Kendi dünyanı ancak kendin güzelleştirebilirsin. Başkasından bekleme.
Biterken bölümünden... Biliyorum... Taşıyamayacağın yüklerin altında ezildiğini hissediyorsun. Her şey ve herkes üstüne üstüne geliyor. En çok da hayatın kendisi... Anlatamıyor ve anlaşılamıyorsun. Bıkkın ve canı sıkkın dolanıyorsun etrafta bir ruh gibi. ‘Yaşıyoruz işte!’ diyorsun iyi demek adettendir misali. Borçların bir türlü bitmiyor. Çoluk çocukların, işinin ya da işsizliğinin, konu komşunun, eşin dostun, memleketin derdi hiç bitmiyor. Görüyor, duyuyorsun ki; dünya daha da kötüye gidiyor. Aldığın yetmiyor, sorunlar tükenmiyor. Sanki hayatın çilesi hiç bitmiyor ve bitmeyecek?! Biliyorum... Düşünüyorsun; sen ağlarken diğer insanlar neden ve nasıl gülebiliyor? Sen ayakta kalmaya çalışırken diğer insanlar nasıl uyuyabiliyor? Sen hayatta kalmaya çalışırken diğer insanlar nasıl yaşayabiliyor? Peki, böyle düşünmek sana ne fayda veriyor? Hiç! Öyleyse kendininkini başkalarının hayatlarıyla kıyaslamayı bırak. Hayat, herkese eşit davranmıyor. Bu gerçeği kabul et ama hak ettiğin şeylerin de azına razı olma. Kıymeti, kaybedildiğinde anlaşılan şeylerden mahrum kalmamayı dile. Sevdiklerinden, sağlığından ve huzurundan daha önemli bir şey yok şu dünyada. Onlara sahip çık. Kaybetmemek için çabala. Adaletsiz, acımasız, vicdansız olan hayat değil; insanlar! Hayatı sev. Her geçen gün kötüye giden ise dünya değil; insanlar! Dünyayı sev. Ve seni hayattan soğutan, dünyanı karartan insanlardan uzak dur. İnanıyorsan eğer; “Allah bozmasın!” deme. O bozmaz, insanlar bozar! İyi ve güzel insanları ise göz ardı etme. Çünkü varlar. Az ve öz’ler ama bil ki; varlar. İyi ve güzel insanlarla birlikte çoğal. İyilikleri, güzellikleri çoğalt. Bol bol oku, dinle, öğren, öğret, önce kendinle ve sonra hayatla barış. Sevdiğin şeyleri yapmaya ve değer verdiğin insanlara vakit ayır. Kendi dünyanı ancak kendin güzelleştirebilirsin. Başkasından bekleme.
··
37 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.