Bu kanunu Fatih Mehmed icat etti. Çandarlılardan Halil Paşa adlı muhterem bir veziriazamı vardı. Öylesine güçlüydü ki bu Türk,
kimse onun kılına dokunamıyordu. Genç padişah ise iktidarını paylaşmaya hiç niyetli değildi. Ama Fatih siyaset adamıydı; yeterince
güçlenmek için büyük başarılara ihtiyacı olduğunu biliyordu. Bunun için İstanbul'un fethini bekledi. Fetihten sonra ilk iş olarak
Çandarli'yı azletti. Gene de hemen öldürtemedi onu. Önce, Bizans tekfurundan balıklar içine gizlenmiş nice altınlar alıp, bunların
karşılığında kuşatmayı kaldırtmak istediğini etrafa yaydı. Güya açlıktan nefesi kokan tekfur, Bizans hazinesindeki serveti kuşağının arasında taşıyan Osmanlı'nın en zenginini, altınla satın almış! Buna kargalar dahi gülerler. Fatih, ancak iki ay sonra, kimsenin gıkı çıkmayacağına emin olunca Halil Pasa'yı idam ettirebildi. O günden bu yana Türk aslından gelen yalnızca bir veziriazam görebilirsin; onu da yeniçeriler parçalayarak öldürdüler. Sonra sonra
Türk aslından vezir, paşa, bey kalmadı.