Gönderi

Gücünü el becerisinden alan bağımsız erkek zanaatkâr fabrikadaki makine sisteminin işleyişine tabi vasıfsız işçiye dönüştü. Öte yandan XVIII. yüzyılda sanat ile zanaat arasındaki ayrım çizgisi daha da belirginlik kazandı, sanat kamusal alanın hâkimi haline gelmeye başlayan –orta sınıftan– erkeğin uğraşı olarak görülürken zanaat, özellikle el zanaatları ev yaşamıyla özdeşleştirilen kadına uygun bir uğraş olarak kuruldu. Clive Edwards “‘Home is Where the Art is’: Women, Handicrafts and Home Improvements 1750-1900” adlı yazısında[6] XVIII. yüzyılda her cinsin farklı becerilere sahip olduğunun varsayıldığını, duygularla ve basit düşünceyle özdeşleştirilen kadınlar için amatör uğraşların, yüksek muhakeme gücüyle özdeşleştirilen erkekler için profesyonel uğraşların uygun görüldüğünü söyleyecekti.
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.