" Saçları sıfıra vurulurdu. Burunları, kaşları hep taze, pembe bir iz ya da kabuğu üzerinde yaralarla dolu olurdu. Bakımsızlıktan kokarlardı.
Biz hiçbirimiz istemezdik onlarla aynı sıraya oturmayı.
Çünkü onlar yurttan gelen yuva çocuklarıydılar. "
Sayfa 21 - Artemis Yayınları