Gönderi

227 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 saatte okudu
Karacaoğlan Mersin’in Mut ilçesinin Çukurköy ( şu anki ismi Karacaoğlan köyü) köyüne gelir ve İlyas Bey’in kızı Karacakız’a gönlünü kaptırır. Karacakız da Karacaoğlan’a aşık olur. Çevresindekiler Karacakız’a “dikkatli ol” der çünkü Karacaoğlan güzel sözler ve türkülerle beğendiği kızları kendisine aşık eder. Karacaoğlan’ın gittiği her diyarda ayrı bir sevgilisi olduğunu da sözlerinin sonuna eklerler. Kim ne söylerse söylesin aşk ferman dinlemez. Karacaoğlan ile Karacakız’ın hikayesi hüzünlü biter. Kemal Varol’un “Âşıklar Bayramı” kitabında anlattığı Heves Ali de bana Karacaoğlan’ı hatırlattı. Gaye Boralıoğlu’nun Dünyadan Aşağı kitabı Özge Dirik’in “Bir çocuğu kemiren ya bir babadır ya da yokluğu” cümlesiyle başlar. Aşıklar Bayramı da bize bir yolculuk eşliğinde bir baba - oğul hikayeni anlatmaktadır. Yusuf Diyarbakır’da yaşayan ve kırk yaşında olan bir avukattır. 83 yaşında olan babası yıllar sonra Yusuf’u ziyarete gelir. Heves Ali hastadır. Hasta haline aldırmadan Kars’a gitmek ister. Daha kitabın ilk sayfalarından itibaren Yusuf ile babası arasındaki ilişkinin mesafeli olduğunu anlıyoruz. Baba - oğul Sözcükler yerine davranışlarıyla birbirleriyle konuşmaktadır. Yusuf yaşlı ve hasta olan babasının otobüsle Kars’a gitmesine gönlü el vermez. Elazığ üzerinden Kars’a giderken babasının Kars’a Âşıklar Bayramı’na gitmek istediğini öğrenir. Yazar Kemal Varol, Diyarbakır - Kars yolculuğu boyunca baba oğulun geçmişi hakkında da bize bilgiler verir. Üç telli sazıyla yıllarca memleket memleket gezmiş ve türküler söylemiş olan Heves Ali’nin her yerde bir tanıdığı vardır. Heves Ali’yi tanıyan herkes onu sever ve ona değer verir. Heves Ali’in Karacaoğlan gibi sevdiği birçok kadın olmuştur. Yol üstünde gidip mezarını ziyaret ettiği fakat kim olduğunu bilemediğimiz kişi, Elazığ da sokakta yaşayan kadın, Bingöl’ün Alevi bir köyünde yaşayan kadın gibi. Kars’a yaklaştıkça Heves Ali’nin sağlık durumu kötüleşir. Kitabın içeriği ile ilgili verdiğim bilgileri yeterli görüyorum. Amacım okumak isteyenlerde merak uyandırıp onların da okumasını sağlamak. İnsanı içine çeken sade bir hikaye ve duru bir Türkçe bizi bekliyor. Ben kitabı çok beğendim okumak isteyen herkese tavsiye ediyorum. Kitaptan alıntılar; “Ne kadar az konuşsak birbirimize sonradan yük olacak ne kadar az anı bıraksak o kadar iyiydi. İnsan sonradan taşımakta zorlanacağı bir anıya dönüşecek sözleri belki de hiçbir zaman sarfetmemeliydi. Ben de öyle yaptım. İçimden başka ağzımdan başka kelimeler çıktı.” “ Sanki babamın o kırış kırış ellerini öpüyormuş gibi bağlamasını üç kez öpüp başıma koydum... Uğurlar olsun ba dedim sessizce cümlenin devamını getirmek ba hecesine hepi topu iki ses daha eklemek için kendimi olabildiğince zorladım ama devamı gelmedi... Baba kelimesinin ağzımda tam ortadan bölünmesine engel olamadım... Ba diyebildim sadece ba gerisini getiremedim... Kendini zorlama evlat dedi Kul Yakup “Baba dediğin tamamlanmamış bir kelimedir zaten.”
Aşıklar Bayramı
Aşıklar BayramıKemal Varol · İletişim Yayınları · 20192,936 okunma
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.