Yirmi yılı aşkın edebiyat okutan bir kişi olarak biz, Fuzuli’nin
Işk imiş her ne var âlemde
İlim bir kıyl ü kâl imiş ancak
beytini açıklarken kıylükal için hiçbir zaman dedikodu, anlamsız, boş söz, saçma, gevezelik demedik, hep medreselerin eğitim
metodundan bahsettik. Şairimiz bize şöyle diyor:
“Alemi (kainatı, dünyayı, insanlığı, yaratılmışı) anlamak, sırlarını öğrenmek için ilim öğrendim ama ilim adamları hep aynı şeyleri tekrar ediyor. İlim, “Dedi ve deniliyor ki” metodunu takip ediyor, medreseler nakilden öteye geçemiyor. Hiç kimse kendinden bir şey söylemiyor. Çünkü onları konuşturacak bir biliş olarak aşk yok. Nakledilen ilim insanlara aşk vermiyor, halbuki âlem aşkın eseridir, ancak aşkla anlaşılabilir.”
Bir medrese hocası olarak Fuzuli’nin, ilmi, dedikodu, boş söz, olarak görmesi zaten mümkün değildir, zira şiir yazmak için geometri, astronomi okuduğunu bildiren bir âlimden söz ediyoruz. Fuzuli, ilmin metodu ile aşk metodunu karşılaştırmaktadır.