Gönderi

1120 syf.
·
Puan vermedi
·
16 günde okudu
Şimdi ben 1120 sayfa ne okudum? Niye okudum? Neden bu kadar geç okudum?... Neden bu incelemeleri yapan arkadaşlar bir şeyleri överken göklere çıkarıp, gömerken de magmaya ermeyi bu kadar seviyor... 16 günde araya bir iki kitap ekleyerek okudum Anna Karenina'yı yer yer sevdim yer yer nefret ettim. Öncelikle bende herkes gibi İnsan Neyle Yaşarı okudum ama ortaokul yıllarımda. Bu eserden önce de Diriliş kitabını denedim ama o dönem maalesef pek vaktim olmadığı için kitap elimde uzadı ve yarım bırakmak zorunda kalmıştım. Anna Karenina bir aşk romanı değildir, bir dönemin toplum yaşamanı hiyerarşisiyle beraber anlatımıdır öncelikle bunu söylemek istiyorum. Anna halası aracılığıyla Aleksey Karenin ile gelecek vadeden, toplumun adeta uğruna tapınacağı bir evlilik yapar fakat evliliğinde ne aşk ne dostluk vardır. Kendisi eşini sevmediği gibi eşi de pek kendisini sevmez fakat saygı çerçevesinde adeta görev bilincinde devam ettirirler evliliklerini ta ki Anna kardeşi Stepan'ı ve eşi Dolli arasında ki buzları eritmek için ziyarete gelene kadar. Trende beraber seyahat ettiği kişi Kont Vronski'nin annesidir ve Vronski ile birbirlerini ilk bu zaman görürler. Anna'nın siyah saçları ve adeta sanatsal güzelliği herkes gibi Vronski'yi de etkiler. Vronski'nin tutumunu unutamaz Anna ve olaylar gelişir. Dolli'nin en küçük bekar kız kardeşi Kiti ise Vronski ile adeta evlilik hayalleri kurar, toplumun göz bebeği olmasını sağlayacak bu evlilik düşüncesine kendini kaptırır ve kendisini seven Levin'in teklifini reddeder. Vronski ve Anna'nın ilişkisini öğrenmek onu hasta eder. Levin ise adeta bağrına taş basıp çiftlik hayatına dönerek burjuvazinin gerçek yüzünden sakınır. Anna'nın hayatta ki tek tutkusu Vronski'ye karşı duyduğu tanrısal sevgi olur, kocasını adeta konumu itibarı ve döneminin toplumsal değer yargıları demeden oğlunu vicdan azabı çekmeden terk eder ve Avrupa'ya kaçar onunla. İşin tuhaf yanı kardeşi de kendisi gibi aldatır eşini fakat verdiği tavsiye evliliği bitirmemesi olur Dolli için. Dolli de kendisi gibi mutsuzdur evliliğinde, çocuklarını düşünür, kendi başına ayakta kalamayacağını fark eder ve mecburen affeder Stepan'ı fakat Anna elini taşın altına koyar bu taş onu elinden edecek olsa bile ve gönlünün ardından yasak meyve uğruna her şeyden vazgeçer. Ataların dediği bir söz geliyor bu kısımda aklıma 'Bal yiyen, baldan usanır' Anna 'da gözlerini gerçeğe kapadığında mutlu olabilir sadece Vronski ile beraber. Vronski Anna uğruna konumundan, mevkiinden ve itibarından vazgeçtiği için pişmanlık hissini bastırmak ve kendini tatmin etmek için uğraşlar bulur kendine... Zaman geçer karakterlerimizin halleri, değişir fakat olayların akışı ve gidişatının derinliği yer yer sıkıcılaşır.. . Sanırım Dolli dışında hiç bir karakterle içselleştiremedim kendimi, Anna'nın uğruna gemiler yaktığı tutku beni pek etkilemedi, döneme bakış, Rus halkına eleştirel bir gözlemi sevdim ama benim için bir şeyler eksik kaldı. Belki daha önce okusaydım daha çok etkilenebilirdim...
Anna Karenina (2 Cilt Takım)
Anna Karenina (2 Cilt Takım)Lev Tolstoy · Can Yayınları · 202140bin okunma
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.