Sevgili arkadaşlar;
Son zamanlarda artan ideolojik ve dini, siyasi, düzeyi düşük ve düşmanca tavırlar içeren tartışmalardan ötürü siteden son derece soğumuş bulunmaktayım. Kimse kimseyi anlamıyor, anlatmaya ve anlamaya da çalışmıyor, direk karalıyor. Eskiden buradan bir şeyler öğrenirdim, şuan gerçekten öğretecek bir şeyleri olan birkaç insan dışında hiçbir şey öğrenmediğimi fark ettim. Hayat görüşüm, dini görüşüm zaman zaman oynasa da agnostik olma eğilimindeyim. Dindar, muhafazakar kullanıcılardan çok genellikle kendi görüşümde olan hesapları takip ediyorum. Fakat ona rağmen kendim de dindar bir ailede doğup büyümüş, inançlara saygılı biri olarak hala da olsa dini kitaplar okuyorum. Bendeniz elime şarap kadehi alana kadar içki içen insanları karısını, çocuğunu, çoluğunu döven insanlar olarak bilirdim çünkü bana öyle anlatılmıştı. Çok yakın arkadaşıma da aynı şey dindar insanlar sürekli karısını, çocuklarını dövüyor diye anlatılmıştı. Gerçek şu ki; şiddet, sömürü, mağduriyet her kesimde var. Sürekli "iki tarafın" birbirine tabiri caizse b*k atması mantıklı durmuyor, zulüm her yerde var, adaletsizlik her evde kol geziyor. Her kesimin yanlışları farklı düzeyde olsa da var, farklı alanlarda olsa da var. Bilimde işler nasıl ilerler bilir misiniz? Bilim insanları ortaya attığı fikri, teorisini sürekli yanlışlamaya çalışır. Yani teorisinin lehine değil, aleyhine çalışır. Kendi fikrini yıkmaya çalışarak onu daha da güçlü ve yıkılmaz yapar. Kitaplar ve dünya görüşleri de öyle değil midir? Sürekli kendi görüşümüzü sağlamlaştırmak yerine, farklı görüşlerden kitaplar okumak, farklı insanlara hoşgörüyle bakmak da bizim görüşümüzü daha yıkılmaz ve sağlam yapar. Tabiki herkesin istediğini okumak gibi bir özgürlüğü var, kalitesiz kitapları eleştirme özgürlüğü gibi. Fakat bunu saygı sınırları içerisinde yapmak lazım. Ve "karşı tarafı" tam anlamıyla eleştirmeden önce, o görüşü iyice araştırıp araştırmadığımıza, o görüşü en sağlam savunan insanları okuyup okumadığımıza bakmakta fayda var. Her kesimde bağnaz, yobaz yazarlar, siyasetçiler, gazeteciler vs. vardır, aynı şekilde her kesimin de sahip olduğu son derece kaliteli insanlar da vardır. Birbirimize hoşgörüyle bakmak gerekiyor. Öyle uzak görüyoruz ki birbirimizi, yüz yüze gelsek dövecek gibiyiz. Fakat biraz da sosyal medyada olmak istediğimiz gibi "kahraman" oluyoruz, klavyeden yazmak, çoğu zaman anonim olarak klavye mücahitliğine soyunmak işimize geliyor.
Son zamanlarda bu klavye mücahitliği iyice arttı, akışıma düşen tamamen saçma yorumlarla dolu iletilerden ve alıntılardan sıkılmaya başladım. Tamamen laf yetiştirmekten ibaret, ortada ne bir dini, felsefi argüman sunma var, ne bilimsel bir araştırma var. Tamamen tribünlere oynanıyor. Herkes kendi görüşünden birkaç insan bulup yorumu yapıştırıveriyor, sonrası şak şak.. Ve alınan övgüler, beğeniler... Önceleri çok kaliteli tartışmalar yapardım, geyik de olurdu elbette ama onun bile kattığı birçok şey olurdu, tartışmalar birçok şey katardı bana.
Eminim burayı kaliteli bir şekilde kullanan insanlar da aynı rahatsızlığı duyuyorlardır. Tabi onca yergiye rağmen buranın faydalarını da es geçemem, hala daha.. Birçok kitabı burada bulabiliyorum ve yine okuyan insanlar var, onlarla fikir alışverişinde bulunuyorum. (Son zamanlarda iyice azaldı tabii.) O yüzden hesabı tamamen kapatıp gitmek de istemiyorum. Lafı uzatmadan, siteye kısa süreliğine girmeyeceğim. Ağustos'un ortalarında gelmeyi planlıyorum, sizleri seviyorum, kendinize iyi bakın, ve lütfen kitap okuyun, gerçekten okuyun... :)
··
176 görüntüleme
Çok haklı bir serzeniş olmuş. Görüşü ne olursa olsun tartışmalarda saygının bitmiş olduğunu görmek beni de üzüyor. Maalesef bunu sevdiğim, değer verdiğim ve kendi görüşüme yakın okurlar da yapıyor. Zamanında belki ben de öyleydim. Karşı görüşü eleştireyim derken kendi görüşlerine zarar veriyorlar. Hesabını kapatmaman isabetli bir karar olmuş. Siteye değer katıyorsun.
Kesinlikle katılıyorum size; böyle bir gönderinin altına içimi dökmek isterim. Kalıp yargı ve değerlerden boğuluyoruz. Herkesin kendine göre uygun gördüğü doğrular ve bu doğruları benimsemelerinin ardından birilerini yargılamaları yok mu? kitap okuyup, sevdiğini iddia eden insanlardan bu davranışları görmek iki kat üzücü. Eskiden her gün girerdim bende ama soğudum bende, aslında bakarsanız yaşamaktan soğudum. Birinin canına kıyıp vahşice öldürüldüğü bir dünya da aslında; yargılanmak ve karalanmak basit kalıyor. Yazık, kendimize odaklansak keşke kendi yanlışlarımıza, birini ötekileştirmeden anlamaya çalışsak. Ama nerde, boşuna dememiş 
Ahmet Hamdi Tanpınar “şu hakikati kendi hayatım öğretti bana, insanoğlu insanoğlunun cehennemidir..”
Öyle haklısın ki pek çok şeyi ne güzel dile getirmişsin. Dilerim kendisi gibi olmayana da en az kendisi kadar saygı duyan insanların çokluğuyla övündüğümüz günler de gelir.
benim gibi sadece arşiv olarak kullan :))
Toplumumuz da gerçekten çoğu insan karşısındakini dinlemiyor neye değer verdiğini ne demeye çalıştığını anlamıyor saygı duyduklarını hafife alabilme cüretini gösterebiliyor. Hoşgörü denilen kavramın unutulduğunu düşünüyorum. Herkes birbirine karşı nefret söylemi içerisinde. Eğer aynı görüşte değilsen bütün hakaretleri hak ettiğini düşünüyorlar. Birde sanal ortam olunca cesaret buluyorlar. Ne acı...
Tüm sosyal medya uygulamalarına sınır koyabiliyoruz da buraya sınır koymak durumunda kalmak, insanı gerçekten üzüyor. Bu arada elinize sağlık. Farkında olmak, farklı olmaktır. 👍🏻
Bu yorum görüntülenemiyor
İdeoloji ve din gibi kavramlar yüzünden yankın gelecekte savaşlar çıkıyor insanlar birbirini öldürüyordu, bu açıdan baktığımda bu konuda yapılan, yeryer saygı sınırlarını aşan, hararetli tartışmaları ilkel bulmuyorum. Olmasa daha iyi olurdu ama bu kavramların kollektif bütünlüğü dünyanın mevcut düzenini oluşturduğundan ve diğerlerini de etkilediğinden fanatizmden uzak kalmasını beklemek gerçekci olmayacaktır.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.