Gönderi

Gerçek Aşk Yasa Çıkartır
Bütün gelişmiş ülkeler arasında Amerika bugüne kadar, vatandaşlarının bekâretini federal gündemine almış olan tek ülkedir. Vergi ödeyenlerin sağladığı yüz milyonlarca doları kapsayan bu gündem, çok şiddetli tartışmalara neden olmuştur. Birçok açıdan koyu Protestan Hıristiyan çabalarla ve “geleneksel değerler” ya da “aile değerleri” gibi terimleri (her ne kadar ta- rih ya da antropoloji açısından bakıldığında her iki terim de bir dereceye kadar yanlış isimlendirilmiş olsa da) savunan toplumsal açıdan tutucu başka çabalarla kesişen bu hükümet programının odak noktası, hiç evlenmemiş kişiler için bekâreti tek uygun cinsel konum olarak resmileştirmektir. Bu gündemin ve onunla bağlantılı olan yasanın tarihi genel hatlanyla fazlasıyla basittir. 1981’de Başkan Ronald Reagan’ın birinci dönemi sırasında Kamu Sağlığı Hizmeti Yasasının XX. Başlığı olan ve AFLA (the Adolescent Family Life Acı) olarak bilinen Ergenlik Aile Yaşamı Yasası, o zamanlar senatör olan Alabama’dan Cumhuriyetçi Jerem iah Denton (daha sonra Massachusetts eyaletinden Demokrat Edward Kennedy de ona katılmıştır) tarafından desteklenmiştir. Kanun tasarısı, Amerikan Nüfus işleri Dairesinin himayesi alımda geçmiş ve yürürlüğe konmuştur. AFLA’mn yetkisi, evli olmayan ve erginliğe ulaşmamış (Amerika’da yasal erginlik yaşı on sekizdir) gençler arasında, özellikle iffeti ve cinsel olarak kendine hâkim olmayı teşvik ederek hamilelik oranını düşürmek için programlar yaratmaktır. Medya hiç zaman kaybetmeden AFLA’dan “İffet Ya- sası” olarak söz etmeye başlamıştır. Ergen hamileliklerini önlemek üzere tasarlanmış ilk federal program olan 1978 Ergen Hamilelik Programının varisi AFLA tarafından finanse edilen programlarda, cinsel perhizin, bir başka deyişle bekâretin (çünkü bu programlar henüz cinsel yönden etkin olmayan ergenleri hedef alıyordu), hamileliği ve hastalıkları önlemek için kural niteliğindeki standart ve en iyi uygulama olduğunun öğretilmesi zorunlu tutulmuştur. Buna göre, cinsel perhiz aynı zamanda, çoktan cinsel ilişki ve/veya hamilelik yaşamış ergenler için de “ikincil önleyici tedbir” olarak öğretilecekti. AFLA’nın şartları, aile planlaması hizmetlerini (buna doğum kontrolü ya da tıbbi kürtaj da dahildir) teşvik eden, destekleyen ya da savunan projelere ödenek verilmesini yasaklıyordu.Başlangıçta 11 milyon dolar ödenek aynlan AFLA, Amerikan federal standartlarına göre düşünüldüğünde oldukça küçük bir programdı. 1982’de 13,5 milyon dolar söz konusu olunca, beş yüz araştırma ödeneği teklif edilmiş ve altmış iki araştırmaya ödenek sağlanmıştır. AFLA ödeneği alan birçok araştırmacının kiliselerle ve dinî kuruluşlarla yakın bağları vardı. AFLA’nın finanse ettiği programlar kısa zaman sonra, açıkça dinî dil ve kavramlar kullandıkları için yaylım ateşine tutuldu. Amerikan Sivil Özgürlükler Sendikası’nm (ACLU), AFLA’nın etkinliklerinin. Amerikan Anayasasının Kurucu Maddesi’ni (kiliseyle devletin birbirinden ayrılması ilkesi) ihlâl ettiği gerekçesiyle dava açması çok sürmedi.1983’te açılan bu dava Yüksek Mahkeme’ye kadar gitti ama sonunda 1993'te mahkeme dışında çözüme ulaştırıldı. Bu çözüm, AFLA’yt yürürlükle bırakmak ama bu programın ve ona benzer başka programlann uygulanmasına izin verilebilmesi için bazı ölçütler getirmekti. Böylece AFLA yoluna devam etti.Düzenli ödenek artışlarıyla AFLA, başlangıçta yıllık 11 milyon dolarlık bir programken gitgide büyüyerek, 2004 mali yılında yıllık 31 milyon dolarlık bir program haline geldi.1994’te AFLA’nm en şüpheli uygulamalarının mahkemeler tarafından dizginlenmesinden bir yıl sonra, Kongre Temsilcisi John Doolittle (Califomia’dan Cumhuriyetçi), İlk ve Orta Öğretim Yasası nın yeniden yürürlüğe konmasını değiştirmek için bir yasa önerisi sundu. Doolittle Yasa Tasarısı başarılı olsaydı, eyaletlerin ve yerel okul bölgelerinin, Amerikan devlet okullarında cinsellikle ilgili eğitim konusunda büyük önem taşıyan F11V önleme müfredatına dahil edebileceği malzeme türlerini ciddi anlamda kısıtlayacaktı. Ancak Amerikan federal hükümetinin devlet okullarına müfredat ölçütleri dayatması yasak olduğu için (Amerikan devlet okulları, eyalet ve belediye düzeylerinde yönetilmektedir), Doolittle Yasa Tasansı’nın geçmesinin mümkün olmadığı görüldü. Ancak ACLU’nun AFLA’ya meydan okumasıyla başarısız Doolittle Yasa Tasarısı arasında, o zamanlar “iffet eğitimi" olarak anılmaya başlayan şeyi savunanlar, bu konuda yasama açısından neyin kanunen kabul edilebilir görülebileceği konusunda bir kılavuz kitap edinmiş oldular. Açıkça din! dil kullanılması kabul edilemezdi ve seksten caydırmak adına tıbbi ve bilimsel açıdan yanlış bilgi sunmak uygun görülmüyordu. Ama hükümetin belirli cinsel ideolojileri ve davranışları öğretmek için vergilerle finanse edilen programlan kullanma hakkı, hiç tartışılmadan öylece kalmıştı. Dahası federal hükümetin, ödenek paralannı belirli bir eğitim içeriğiyle ilişkilendirmesiııi önleyecek hiçbir yasa yoktu. Yapılması gereken tek şey eyaletlere, ödenekleri, dolayısıyla da önceden belirlenmiş içerikleri kabul edip etmeme sorumluluğunu yüklemekti.
Sayfa 352 - IletişimKitabı okudu
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.