EVDEKİ TERÖRÜ BİTİRMENİN ZAMANI GELDİ
Kadın yemeği yaktı, DAYAK
Kadın çalışmak istedi, DAYAK
Kadın mantara et koydu, DAYAK
Kadın yemeği tuzlu yaptı, DAYAK
Yetmez. ŞİDDET devam etmeli.
Şişko de İSİM TAK
Beceriksiz de AŞAĞILA
Seni gebertirim de TEHDİT ET
Sen ne biçim kadınsın de KÜÇÜMSE
Yetmez. Yıllarca sürecek DUYGUSAL ŞİDDET yaşat.
Nasıl olsa vurmuyorum de, elbiselerini kes.
Nasıl olsa vurmuyorum de, tabağı, bardağı kır.
Nasıl olsa vurmuyorum de, kediyi duvara fırlat.
Nasıl olsa vuruyorum de, en ağır hakaretleri yap.
Bazılarımız alıntıları bile okurken rahatsız oldu.
Ben sizinle paylaşamadığım nice olayları okurken rahatsız oldum. Bir de bu acıları yaşayan kadınları düşünün. Ben düşünemedim. Bu acıları çeken kadınlar gerçekten var mı dedim. Sonra da onlara bu acıları yaşatan erkek müsveddelerini düşündüm. Öyle erkeklerin olacağını aklım almadı.
Siz söyleyin,
Hangi erkek karısına tecavüz ederken kızlarına izletir.
Hangi erkek 6 yaşındaki kızına cinsel tacizde bulunurken, sakın bağırma sana kocaman hediye alacam, der ve 14 yaşına kadar devam eder.
Hangi erkek en sevdiğim oğlum diye kucağında yatırdığı 4 yaşındaki oğluna aylarca tecavüz eder.
Hangi erkek kızına tecavüz etmek için doktorlardan, hocalardan medet umar.
Hangi erkek 7 aylık hamile karısının karnına tekme atıp merdivenden aşağı iter.
YETER ARTIK!
Kadın karakola gider şikayet etmek için. 'Televizyon seyredeceğine, bulaşıkları yıkasaydın' diyip şikayeti geri çevirirler.
Kadın savcılığa gider 'Ne yapalım yani, yatağınızın başına polis mi koyalım? Kocan öldürürse dava açarız. Hem biz canavar mıyız ki kocanı korkutalım?' der şikâyet dilekçesini kabul etmezler.
YETER ARTIK!
Baba evine gideyim, belki acıma ortak olurlar der.
"Yuvanı dağıtma."
"Bizim aile şerefimiz var."
"Bizim ailede kimse ayrılamaz."
"Gelinliğinle girdin, kefeninle çıkarsın"
"Kocandır, dayak yesen de otur oturduğun yerde."
YETER ARTIK!
En acısı da annesinden destek bulamamasıdır.
"Biraz daha dayan, değişir."
"Biz çektik, sen de çekeceksin."
"Ne yapalım, idare et, boşanacak değilsin ya!"
"Ben de senin babandan dayak yedim. Erkeğe karşı gelinmez."
YETER ARTIK!
Siz sanıyorsunuz ki bu işkenceleri yapan ilkokul mezunu kocalardır. Sanmayın sakın, değil. Ne üniversite mezunları var ki, türlü işkenceler yapıyor.
"... Benim eşim (mühendis) dost sohbetlerinde kadın-erkek eşitliğini savunuyor, 14 yıldır dayak yiyorum..”
Oysa tek istedikleri onlara uzanacak bir el. Sadece destek istiyorlar, onları dinleyecek, anlayacak, yol gösterecek bir el. O el şiddet gören kadınlara MOR ÇATI ile uzandı.
Evdeki Terör, "Kadına Şiddete Hayır" ve "İstanbul Sözleşmesi Yaşatır" Okuma etkinliği #80024404 kapsamında okuduğum ikinci kitap. Ne okudum, nasıl okudum hiç bilmiyorum. Bildiğim tek şey şiddet her an ve her zaman yaşanıyor ve hiç bitmiyor. Şiddeti bitirecek olan biz kadınlarız. Şiddete dur demeyi öğrendiğimiz an bitecek. Yeterki karşı durmayı bilelim. Üzerimize sinmiş olan erkek eğemenliğini yok sayalım. Başkaları için değil kendimiz için yaşayalım.
"Bu kitabın gerçek yazarları yaşadığı şiddeti açıklamayı göze alan bine yakın kadındır." Evet bu kitap hayali değil, gerçek olayları anlatıyor. Herkesin okuması gereken bir kitap.
GENÇLER OKUYUN!
Ki, sağlıklı bir evlilik yapabilesiniz.
KIZLAR OKUYUN!
Ki, hayatınızı birleştireceğiniz erkeği tanıyın.
ERKEKLER OKUYUN!
Ki, sevdiğiniz kadına şiddet yapmamayı öğrenin.
1K OKUYUN!
Ki, şiddeti hep beraber önleyelim.
Evdeki Terör'ü bitirmek istiyorsak OKUYALIM.
.
··
720 görüntüleme
Keşke bütün ilköğretim sizin gibi öğretmenlerle dolup taşsa. Öğrencileriniz çok şanslı.
Alıntıları gözüm dolu okudum. Bunun suçlusu biziz, hepimiz. Bunun ne yazık ki farkında olarak okudum. Hepimizin içinde bir hayvan var, o hayvanı besleyense ataerkil toplumumuz. O hayvanı boğmak yetmeyecek, ataerkil toplumu boğmak gerekiyor. Tek çözüm bu.
Kaleminize sağlık öğretmenim.
Güzel düşünceleriniz için çok teşekkür ederim. Ne yazık ki öyle. Ataerkil toplum olmamız kadınları pısırık, erkekleri ise gaddar yapıyor. Erkekler ve kadınlar el ele vererek bu durumun üstesinden geleceklerdir.
Ben bir erkek olarak sadece evdeki terörü değil işyerlerinde de varsa hep birlikte el ele bitirelim derim. Yapılan şiddet ve tacizi hiçbir zaman kabul etmem, edemem.
Şiddetin ve tacizin her türlüsüne karşıyız. Duyarlılığınız için teşekkür ederim.
Bu yorum görüntülenemiyor
Yukarıda yazdıklarınızın ve yapılanların hiçbirini kabul edemeyiz. İnsanın doğasına aykırı.
İnsan olan kabul edemez. Ama öyleleri var ki, alıntılardan bile rahatsız oldu. Böyle şeyler yok diye yorum yaptılar. O kişileri görmek insanı üzüyor.
Ellerine sağlık canım. Bunu bitirmek için kız ve erkeklerimizi yetiştirirken ailede başlamalıyız bilinçlendirmeye.Okullarda devam etmeli bu vazgeçmeden.Yoksa bitmiycek malesef.
Teşekkür ederim canım. Bilinçlenme küçük yaşta olacak dediğin gibi. Hem çocuklarımızı, hem öğrencilerimizi yetiştirirken çok özen göstermeliyiz.
Ellerinize sağlık hocam. Alıntıları okurken hepimiz acı duyduk, bunlar nasıl yaşanabiliyor dedik, ama bunları yazmalıyız ki gözünü kulağını tıkamış insanlar rahatsız olsunlar. Aile içi şiddetin tahribatı kat kat fazla oluyor, anlatıcıların yaşadıkları hiç de kolay şeyler değil. Evdeki Terör yeri geliyor koca terörü oluyor yeri geliyor koca bir aile terörü oluyor özellikle “baba terörü” olabiliyor minicik çocuklar bile zarara uğruyor. Bunlar kanımızı donduran detaylar, fakat hiçbiri bunları sindirip sessiz olmamamiza mani değil. Bu kitabı okurken anlatılan/yaşanılan akıl almayan şeylere delil arayan insan bile gördük, böyle bir şeyi yaşamanın zorluğuyla başa çıkmanın ne demek olduğunu bilmeyen insanlar özellikle okusun. Bir şey anlayacaklarını empati kuracaklarını hiç sanmıyorum ama umarım bu incelemeleri okuyorlardır. Çünkü bilinçli olan insanlar zaten bunun farkında. Bu konular beni fazlasıyla sinirlendiriyor, öfkelendiriyor farkındayım. Ne kadar konuştum öğretmenim emeğinize sağlık teşekkür ederim.
Güzel yorumun için çok teşekkür ederim canım. Bizim amacımız, dediğin gibi olayların farkında olmayan kişilere ulaşmak. Umarım amacımıza ulaşırız.
1 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
İncelemenizi çok beğendim. Gönül ister ki böyle şiddete mahal verecek durumlar olmasa biz de bunları okuyup yazmak zorunda kalmasak. Kadın, erkek, çocuk, hayvan, veya cansız bir nesne bile olsa şiddet gören ve karşısındaki kişiye ne yapmış olursa olsun, şiddet uygulamanın haklı bir gerekçesi olamaz. Çocuklarımızı ahlaklı yetiştirip, sorunlarını örtbas etmektense tedavi etmeli ve toplum içine o şekilde salmalıyız. Şiddete alkış tutmamalı, şiddet uygulayan kim olursa olsun (özellikle göz önünde yaşayan insanlar) bunları "normal" karşılamamalı ve üstünü örtmemeliyiz. Yasal düzenlemeleri sertleştirerek ve şiddet uygulayan kişileri toplumdan dışlayarak bunun önüne geçebiliriz anca. Ama çok yolumuz var. Öyle uzun bir yol ki, yılmadan savaşmak lazım.
Çok teşekkür ederim, beğenmenize sevindim. Aynen öyle keşke yaşanmamış olsa da biz de okumak zorunda olmasak. Ama hep yaşanan şeyler bunlar. O uzun yolu birlikte aşacağız. Kadın, erkek el ele verip birlikte savaş vereceğiz. Umarım kazanırız.
Çok etkileyici. Psikolojik sağlık değerli bir konu. Cinsiyetçi yaklasimlar yerine eşitlikçi ve insani oluruz umarım. Terörün hepsine ve her türlüsüne karşı dik durabilmeyi diliyorum. Emeğinize sağlık Sultan hocam
Çok teşekkür ederim. Umarım dediğin gibi eşitlikçi ve insani oluruz. Gerçi olmak istemeyen çok ama, kadınlar dik durduğu sürece onlar da öğrenecek.
Okumak, okul bitirmekle gerçekten insan olunmuyor insan olarak doğuyoruz, ama mesele insan kalabilmek insanca yaşayabilmekte.. Yüreğinize sağlık, en üzüldüğüm ve en acı bulduğum yan şu ki benim: bir şiddet söz konusu olduğunda şiddetin kendisini ya da uygulayanı yok sayan ve mağduru suçlayan kişilerin varlığı. Üstelik bunu ona bir de en yakınlarının yapması bu da bir çeşit şiddet aslında o kişinin yaşadığı olumsuz yaşantı, o yaşantının bıraktığı izler ona yetmezmiş gibi bir de insanların onun kalbini yaralamaya kalkması gerçekten çok acı..
Mağdur hep yok sayılıyor maalesef. En ihtiyaç duyduğumuz kişilerin yanımızda olmaması, yaşanılan şiddete gözünü kapatması kadar acı bir şey yok. Yorumunuz için çok teşekkür ederim.
4 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.