Gönderi

"Hilm: Gazabın bir hışım gibi insan nefsine hücum ettiği zaman, cezalandırmaya ve intikam almaya gücü yettiği hâl, bu fikirden vazgeçip itidale dönmektir. İntikam almak kuvvetli zamana has olduğundan, acizken halim görünüp de kuvvetlenince şiddetli ve gazaplı görünen ki şilere halim kimseler denilemez. Bununla beraber hilm-i hımârî denilen hakkını müdafaadan da aciz kalmaz, dinimizde caiz görülen bir tutum değildir. Çünkü gazap kalp kanının galeyanı zamanında nefiste vücuda gelen değişiklikten doğan özel bir durumdur ki, haksız yere yapılırsa bu bir hatadır, nedamete sebep olur. Ama vahy-i ilâhînin, sadık haber ve akl-ı selimin imkân verdiği gazap ise memduhtur, övülen bir harekettir. Bilhassa mukaddesatın, dinî ve millî mefkurelerin müdafaası uğrunda omuzlanan vakurâne mücadele ve mücahede hilim denilen fazilete zıt düşmez. Şu katidir ki, toplumu sevk ve idare mevkiinde bulunan kadroların bu fazileti çok iyi bilmeleri ve nefslerini bu yolda terbiye etmeleri mevkilerinin bir icabıdır. Şunu da unutmamak gerekir ki, hilimde itidali muhafazaya dikkat etmek çok ehemmiyetli bir noktadır. Çünkü bunun ifratı hiddet, gazap ve azgınlık olduğu gibi tefriti de zillet ve meskenettir."
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.