Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

192 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Masallarda Toplumsal Cinsiyet ve Bir Kore Dizisinin bu bağlamda incelenmesi.
Harika bir kitap okudum. Neden harika? Çünkü masallara bakış açımı değiştirdi, geliştirdi. Diğer bir deyişle, ufkumu açtı. Kitapta masallarla ilgili pekçok detay mevcut. Ama ben hepsinden değil sadece kitapta masallarla ilgili en çok bahsedilenlerden ve benim de en çok ilgimi çeken 4 kısımdan bahsedeceğim. Beni en çok şaşırtan ilk konu bekaretti. Pamuk Prenses’teki cam tabut, Külkedisi’ndeki camdan ayakkabı aslında bekaretin temsiliymiş. Dikkatimi çeken ikinci konu ise masallarda iyi kadın karakterlerin pasifliğinden bahsedilmesiydi. Şöyle bir düşününce gerçekten de masallarda özellikle iyi kadın karakterlerin pasif, her zaman susan, sevgi pıtırcığı olduklarını fark ettim. Kötü kadın karakterler ise genellikle cadılar, üvey anneler olur. Bu kötü karakterlere femme fatale denir. Femme fatale ise gizemli şekilde çekici olan ve insanların başına bela açan/olan kadına denir. Bu duruma benzer şekilde birçok Türk dizisinde adamın karısı kötü karakter olarak gösterilirken adamın karısını aldattığı kadın melekten de öte bir iyi olarak gösteriliyor. Yani bu durumda kötü karakterli birini aldatmak hata değil mi? Değilmiş demek ki (!). Ki bana göre o dizilerdeki kötü kadın karakterler aldatmayı hak edecek bir şey yapmıyorlar, gerçi aldatmanın hakkı falan olmaz ama … Masallardaki üçüncü konu ise kadının inanılmaz güzellikteyken, erkeğin fiziksel gücünün nam salmış olmasıdır. Masallardan bu konuda öğreneceğimiz şey kadınlar sadece güzelliğiyle, erkekler de güçleriyle mi ön plana çıkar olmalı, değil mi? Günümüzde zihin gücü beden gücünden çok daha önemliyken ve karşılığı (maaşı) daha yüksekken kişi (cinsiyeti her ne olursa olsun) sadece dış görünüşüyle veya sadece fiziksel gücüyle Survivor’a taş çıkartan dünyada hayatta kalabilir mi? Ne kadar süre dayanabilir? Bence yok öyle bir dünya (mankenlik gibi istisnalar olsa da… Herkes başımıza artiz kesilecek değil ya! :D) Masallardaki son konu “evlilik” mevzusu. “40 gün 40 gece düğün yaptılar ve sonsuza dek mutlu yaşadılar”. Ayyy yeriiim! Ne kadar da ciciş bir şey o öyle! Bu sona tepkim uzunca bir “peeeeeeehhhh!” olur. Bir kere insan ömrünün bir sonu varken çift, sonsuza kadar nasıl mutlu yaşayabilir? Mutluluğun ölçüsü nedir? Büyük ihtimalle en ufak bir tartışma bile olmadan birbirlerine sürekli pişmiş kelle gibi sırıtıp “aşkitoşkom, pembiş gelinim” nidalarıyla hoplaya zıplaya el ele dolaşan çiftlerdir, değil mi? Yok öyle bir dünya! (keşke olsa mıydı acaba ?Tartışılabilir tabii:D) Kavga olmasa bile tartışma mutlaka olur ve bana kalırsa olmalı da. Tartışmadan neye varılabilir ki? Üsluplu bir tartışmayla birçok sorun kolayca halledilebilir ve fikir alışverişinde bulunmak son derece faydalıdır. Bir konuda birinin düşünmediğini diğeri düşünebilir. Ayrıca 40 gün 40 gece düğün diyerek işi abartmaya, görgüsüzleşmeye (:D) hiç gerek yok bence, bildiğin israf! Düğün için o kadar masraf yapmaktansa 4000 fakiri doyur mesela, değil mi? Evliliğe bu kadar meraklı olmak niye? Evlenmeyince n’oluyor? Hiiiç bir şey olmuyor, insan ne artıyor ne eksiliyor. Masallar çoook eski zamanlara dayandığı için evlilik o zaman çok önemli olabilir ama günümüzde aynı masallardaki gibi tek amacı evlilik olarak belirlemek oldukça saçma, gereksiz ve komik. Dahası, evliliği (yani erkeği) tek çıkış yolu ve tek mutluluk kaynağı olarak görmek masallarda bile saçma dururken 21.yüzyılda (evet evet 2020 yılındayız!) aynı şekilde düşünenler beni hayrete düşürüyor. İnsan evlenmek isteyebilir, bu gayet normal bir şey ama bunu saplantı haline getirip yegâne amaç haline getirmek fazlasıyla komik, kusura bakmasınlar! Buna örnek verebileceğimiz (ne yazık ki!) birçok Türk dizisi var. Ben sadece “Bay Yanlış” dizisinden biraz bahsetmek istiyorum. Dizinin ismi bile konusunu ve senaryoyu anlamak için yetiyor aslında. Yine bir ultra mükemmel, kaslı bir erkeğin etrafında pervane olan/olacak salak, tek amacı evlilik olan bir kadın! Kadının eski sevgilisi onu terk etmiş, sebebi ise kadının aynı bir anne gibi davranmasıymış. Yani kadın adamın üstüne o kadar çok düşüyormuş ki adamın kadını kaybetme korkusu hiç yokmuş, yoksa çoook iyi bir insanmış da mış mış. Sonra bu eski sevgili 3 ay önce tanıştığı kadına evlilik teklif etmiş. Bizim kız çıldırmış tabii. “ben ona 3 yılımı verdim, 3 yılımı…!” “ben evlenecektim onunla!” ühü ühü ühü! Burada adamın yaptığı tam bir karaktersizlik, hatta adama ne denirse azdır. Ama burada bir diğer önemli sorun başrol kadının aldatılmasından çok evlenemiyor oluşuna dert yanıyor oluşu. Bizim pembiş gelin adayımız sonrasında bu acı durumdan çooook kısa zaman sonra bir doktoru gözünü kestirip onunla evlenmenin yollarını aramaya başlar. İşte tam bu esnada ise kendisine bu konuda yardım edecek olan ultra yakışıklı, kaslı, çapkın (!), serseri bir adamla tanışır. Şimdi bu dizinin masallardan ne farkı var? Hiçbir fark yok, değil mi? Eskinin masalı Pamuk Prenses ve Yedi Cüce, şimdikinin Bay Yanlış’ı. Bazı şeyler değişmiyor işte böyle! Strong Woman Do Bong Soon adlı Kore Dizisinin Masallarda Toplumsal Cinsiyet Bağlamında İncelemesi (dizi ile ilgili spoiler içerir!!) Kitapla aynı zamanlarda tamamen tesadüfen izlemeye başladığım bir diziden bahsedeceğim. Çok eğlenceli ve bazı klişelerden uzak olduğu için diziyi herkese tavsiye ederim. İlk bölümden beri gülmekten ölüyorum :D (diziyi yarıladım bu arada). Masallardaki ezik, salak kadınlarla güçlü erkekler bu dizide rolleri değiştirmiş. O kadar çok hoşuma gitti ki! Dizi isminden de anlaşılabileceği gibi “güçlü” bir kadın karakteri anlatıyor. Bu güç fiziksel güç ve ailede anneden kıza geçen harika bir güç! Ezik kadın karakter Kore dizilerinin klişelerinden biri olduğu için bu dizi bu yönüyle bana oldukça sıradışı geldi ve ba-yıl-dım. Ahh dedim, keşke ben de onun kadar güçlü olsam! Gerçi bu gücübir metafor olarak düşünebiliriz. Yani insan sadece fiziksel olarak güçlü olmaz, zihinsel/psikolojik güç de en az fiziksel güç kadar hatta bazen ondan da daha önemlidir. Bu konuyu diziden bir örnekle açıklayabilirim. Mesela kadın karakter fiziksel olarak çok güçlü olmasına rağmen psikolojik olarak tam tersi durumda. Çünkü annesi o zamana kadar erkek kardeşini daha çok düşünmüş (çürük meyveyi kadına verip en güzel meyveleri erkek kardeşine vermek gibi) ve kadın bu özel gücünü herkesten saklamak zorunda kalmış. Ama mahallede bir psikopat, güçsüz, zayıf (43-48 kilo aralığındaki) kadınları kaçırmaya başladıktan sonra bizim süper kadınımız (süperman’a bir rakip, hem de en diş(i)lisinden:D) gücünü artık saklamak istemiyor ve bu gücü “güçsüz” kadınları korumak için kullanmak istiyor. İşte kadının gerçek gücü budur! Normalde masallarda iyi kadın karakterler salak oldukları kadar (çünkü erkek diye yanıp tutuşuyorlar ve tek kelime ettikleri yok, her ne olursa kabulleniyorlar) pek bir nazlı olabiliyorlar veya şöyle diyeyim “ kızlar nazlıdır, kız evi naz evidir.” Değil mi? İşte bu dizide pek öyle değil, tam tersi. Kadının patronu bir nazlı ki, sormayın gitsin.:D Kadın yanlışlıkla her seferinde patronunun bir yerlerini kırıyor (:D), adam da naz yapıyor, duygu sömürüsü yapıyor. Diğer erkek karakter ise güçlü kadının çocukluk arkadaşı. Hele bu kişi var ya, salaklıkta masallardaki bazı kadınlardan bin beter. O kadar salak ki! Çünkü bizim super kadının adamdan hoşlandığını kadının patronu bile 2 saniyedeki anladı. Ama bizim salak, gram anlamadı. Bu salaklıkta kaçıncı seviye acaba? :D Super kadının gücünü şu linkten (youtube.com/watch?v=RQj_wxq...) izleyebilirsiniz. Mafya üyelerinin hepsini hastanelik etmişti. :D Ayrıca şöyle bir prens vardı da (images.app.goo.gl/tZ9MqSKQrEny4wFcA) biz mi kaçırıp evlenmedik kardeşim? :D Kadın da evlenecek adamı pekala kaçırabilir. Kadın da romantik olabilir. Erkek çalışmayıp ev işleriyle uğraşırken kadın işe gidip evini geçindirebilir. Bu ve benzeri konularda erkeklere fazla sorumluluk yüklememek lazım. Ayrıca toplumumuzda kadınların çalışmama hakkı varken ( ki bence mecburiyet yoksa kesinlikle olmamalı) erkeklere bu hakkın tanınmaması büyük haksızlık. Bu konuda “kadın mutlaka çalışmalı” denilerek daha çok kadının açısından değerlendirme yapılıyor ama bana kalırsa erkekler bu konuda kadınlardan biraz daha şanssız. Çünkü her ne kadar kadının iş konusunda türlü sıkıntıları olsa da erkeğin çalışmama gibi bir lüksü yok, çünkü toplum buna izin vermiyor. Son söz olarak bunları yazmış olayım. Not: Kitapla ilgili onlarca alıntı paylaşmıştım. Kitap hakkında fikir sahibi olmak için alıntıları okuyabilirsiniz. 07.08.2020 22:14 ekleme: korkunç Hansel&Gretel masalıyla ilgili şu korkunç alıntıyı ekleyeyim. #81167812 08.08.2020 15.23 ekleme: kitabı pdf olarak okumak isteyenler için #80105885
Masallar ve Toplumsal Cinsiyet
Masallar ve Toplumsal CinsiyetMelek Özlem Sezer · Evrensel Basım Yayın · 2011545 okunma
··
788 görüntüleme
Sultannn okurunun profil resmi
Medine, ellerine sağlık, çok güzel anlatmışsın. Alıntılar zaten dikkatimi çekmişti. Okumak istediğim bir kitap. Küçüklüğümüzden beri severek okuduğumuz o kitaplar meğer ne yanlış mesajlar veriyormuş. Şimdi ben öğrencilerime ne anlatacağım? Sınıf kitaplığında bulunan Dünya Klasiklerini ne yapacağım? Kafam karıştı :)) Fazla okumak iyi değil sanırım :))
3 önceki yanıtı göster
Medine okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim.😊 Çok güzel (!) uyutulmuşuz. Masalların uyumadan önce okunduğunu/ anlatıldığını şimdi daha iyi anlıyorum.😅 Yazar, bahsettiğiniz durumla ilgili bir tavsiyede bulunmuştu. Biz çocuğu bu masallardan ne kadar uzak tutarsak tutalım o bir şekilde bunları öğrenecek. Bu yüzden çocuğa bir masal okurken/ anlatırken " şu kısım bana doğru gelmedi. Sence?" gibi sorular sormak gerektiğinden bahsetmişti. Hiç olmadı, güzel bir masal uyduruverirsiniz.
26 sonraki yanıtı göster
Demet okurunun profil resmi
Eline sağlık Medine, harika bir kitap okudun, harika bir kitabı bize de okuttuğun(hala okuyorum:))) yetmiyor ve de harika bir inceleme yazmışsın, öncelikle teşekkür ederim bunun için. Dediğinden konuların hemen hemen hepsinde seninle aynı fikirdeyim. Ama okurken beni en çok sinirlendiren masal kahramanlarındaki sözde prensesler oldu. Tepkisiz, öfkesiz, ılımlı, ne denirse yapan, hiçbir şekilde itiraz etmeyen, uysal uslu çizdikleri “prenses” modeli. Üstüne bir de dediğin gibi evlilik mevsuzu eklendiğinde delleniyorum haliyle. :) Evlendirdikleri yetmiyormuş gibi düğün terörünü başımıza sarıyorlar, ne güzel demişsin 4000 fakiri doyur diye. Yeni teknoloji çağında daha da güzel uyutulan bizler umarım bunların farkına geç olmadan toplum olarak variriz. Diziye de ayrıca bakacağım mutlaka..
Medine okurunun profil resmi
Teşekkürler. Aslında bahsettiğin prenses sendromundan detaylı bahsedebilirdim ama genel hatlarıyla bu şekilde bir yazı oldu. Yoksa burada yazdıklarımı detaylandıracak olsam ohooo yaz yaz bitiremezdim.😄
6 sonraki yanıtı göster
Yeşim okurunun profil resmi
Bayıldım tek kelimeyle, eline sağlık. İlk fırsatta okuyacağım bu kitabı. Biz kendi masallarımızı kendimiz yazacağız, orda da hiçbir kadın ezik olmayacak 😉😍
Medine okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim. Kesinlikle katılıyorum! Güçlü kadınların olduğu masalların olması lazım.
Medine okurunun profil resmi
İncelemenin sonuna şu kısmı ekledim. "07.08.2020 22:14 ekleme: korkunç Hansel&Gretel masalıyla ilgili şu korkunç alıntıyı ekleyeyim. #81167812"
Bu yorum görüntülenemiyor
uçuşan bir kağıt parçası okurunun profil resmi
Güzel bir incelemek okudum ve sevdiğim dizilerdendi. Bu kitabı araştıracağım teşekkür ediyorum. 🌿
Medine okurunun profil resmi
İncelemeyi beğenmenize ve diziyi izlemiş olmanıza çok sevindim. Bu kitap aslında bir makaleymiş. O yüzden internette PDF olarak bulabilirsiniz.
3 sonraki yanıtı göster
Medine okurunun profil resmi
Demet
Demet
Strong Woman Do Bong Soo'yu az önce bitirdim. İlk bölümünden son bölumüne kadar o kadar çok güldüm ki anlatamam. En son ne zaman bir dizide bu kadar eğlenmiştim hatırlamıyorum. Kesinlikle tavsiye ederim.
Bu yorum görüntülenemiyor
Medine okurunun profil resmi
08.08.2020 15.23 ekleme: kitabı pdf olarak okumak isteyenler için #80105885
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.