"Bizi soru yağmuruna tutmaya başladılar. Hey, nedir bu? O bir Nike. Nike de nedir? Yunan zafer tanrıçası. Yunan nesi? Zafer tan… Peki bu ne? O bir swoosh. Swoosh da ne? Cevap ağzımdan şöyle çıkıverdi: Yanınızdan geçen birinin rüzgarının sesi. Bunu sevdiler. Hem de bayağı." Henüz 24 yaşında yüksek lisansını bitirmiş evine dönmüş bir genç. Bir şeyler arıyor, bu hayatta yapması gereken şeyi. Kendisini gerçekleştirmek istiyor. Bir plan yapıp dünyayı gezmeye karar veriyor. Bu sırada metafizik arayışına da cevaplar istiyor. Kutsal toprakları gezmek, tüm manevi yönelimleri araştırmak ve kutsal ruhu yani Tanrıyı bulmak... Bu yolculuğa çıkmadan aklında bir kıvılcım var, "Japon ayakkabıları" fikri. Tıpkı söylendiği gibi "Yola çık yol sana gözükür…". Bu yolculuğun Japonya ayağında, daha önce hiç Amerikaya açılmamış Onitsuka Tiger ayakkabıları ile küçük bir anlaşma koparıyor ve sonrası… Bu kitapta başarılı bir girişim için gerekli olan şeyleri görüyoruz. Alınması gereken riskleri, hayatındaki insanın önemini, kendine güveni, süreç insanı olmayı, asla vazgeçmemeyi. Kimler engel olmaya çalışmadı ki Phil Knight'ın başarısına: Onitsuka, ABD bankaları, muadil şirketler(Converse vb.) ve hatta bizzat ABD hükümeti. Ancak o kendine hep güvendi ve dedi ki "Durma… Yoksa ölürsün." Ben bu kitaptan çok şey öğrendim. Azmi, okumayı, duyguların ve ailenin önemini, araştırmayı, dostluğu, sabrı, vefayı, eğlenmeyi, bilgi ve kaynak paylaşmayı ve daha nicelerini daha iyi öğrendim. Henüz en başta yazan "Torunlarım için, bilsinler diye." yazısıyla mest olduğum bu kitapta çok duygulandığım ve eğlendiğim anlar oldu. Kesinlikle çok eğiticiydi. Hayatı doya doya yaşamış 82 yaşındaki sıra dışı bir insanın hayatını okumak herkese tavsiye edilir. Keyifli okumalar.

Ayakkabı GurusuPhil Knight · Pegasus Yayınları · 2017307 okunma

38 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ahmet Haşim Delibaş