Kitap biraz karışıktı. Yazar iskelet halinde bir kitap sunup bizden kanlı canlı bir insan tasavvur etmemizi istemiş. Her bölümde farklı kişilerin perspektifinden bir olayın parçalarını okuyoruz. Kitapta tüm dünyayı görmemiz mümkün. Kahramanlarımız bazen Kabil'de bazen Paris'te bazen de Afrika'da ortaya çıkıyor. En hoşuma giden yönü de buydu. Evrensel ve her insanın sahip olduğu duyguları okuyorsunuz. Yazarı eleştirmek haddim olmasa da bu kitapta ana olaya daha çok yer verilmesini isterdim. Sanki giden yıllar benim ömrümü eksiltmiş gibi hissettim. Ve anladım ki hem zamanın içinde hem de dünyanın içinde bir pirinç tanesi kadar bile hükmümüz yok.