Gönderi

ZAMANE ÇOCUKLARINDAN ZAMANE SORULARI
Şimdiki çocuklar, bizim belki 20'li-30'lu yaşlarımızda ancak aklımıza gelen bazı soruları dümdüz soruveriyor. Kâbe'yi ve tavafı anlatıyorsun mesela, soru geliyor: "Haceru'l-Esved'i niye selâmlıyoruz? Canlı mı?" Veya ölümden sonraki hayatı, cennet ve cehennemi konuşuyorsun, lafını kesip yapıştırıyor: "Madem Allah bazı insanları ateşe atacak, o zaman onları neden yaratıyor?" Ya da şöyle bir soru: "Her inanç sahibi, kendi inancının en doğru olduğuna inanır. Biz, bizimkinin en doğru olduğunu nereden biliyoruz?" Hepimiz farklı şekillerde küçüklerle muhatabız. Anne-baba olarak, eğitimci olarak, amca-dayı-hala-teyze olarak, abi-abla olarak... Çocukların türlü sorularına hazır olmak ve boşa düşmemek için, derinlikli ve çok yönlü okumalar şart. Kendimizin ikna olmadığı hiçbir konuda, kimseyi de ikna edemeyiz. Çocuklardan zor sorular geldiği vakit bocaladığımızda, onların zihinleri daha büyük soru işaretleriyle doluyor. Her soruya her yaşta cevap verilemez elbette. Ama sorular karşısında köşeye sıkışmamak ve acziyet sergilememek için epey bilgi, hazır cevaplık, kendine güven, soğukkanlılık ve gerektiğinde konuyu hızlıca değiştirmeye yarayacak yedek sohbet konuları gerekiyor. Ki çocuk, zihnine doğanların cevabını tehlikeli sularda aramasın. |
Taha Kılınç
Taha Kılınç
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.