Gülseren Budayıcıoğlu’nun okuduğum ilk kitabıydı ve gerçekten sırlarla dolu bir dünyaya geçip yeri geldiğinde çok üzülerek yeri geldiğinde yazarın kendine hayran olarak okudum sanki Madalyon kliniğin bir yerinde o olayları nefesimi tutarak izliyor bazende bir doktorun insanların hayatına sihirli bir değnekle dokunmak için çabalarını hissederek ve
anlattığı hikayeleri sanki ondan duyarak bitirdim.