Kitap mahalle kadınlarının konuşmalarıyla başlıyor, konuşmanın konusu ise Halley kuyrukluyıldızının dünyaya çarpıp yok etmesi. Peki kadınlara bu konuyu haber veren kim? Başkahramanımız İrfan. Kendisi kadınlardan yüz bulamadığından içlerinde onları sevmediğini belirten makaleler yazan, ülkenin bilime karşı vurdumduymazlığına ve cahilliğine sinirlenen, eğitimli bir kişi. Hüseyin Rahmi'den beklenildiği üzere roman tamamen zıtlıklar üzerine kurulu ama beni en etkileyen şey kadınların sorunlarını ve konuşmalarını bu kadar iyi gözlemleyip aktarabilmiş olmasıdır. Tanzimat romanından beklemeyeceğim detaylar vardı içerisinde. Kuyrukluyıldızla başlayan ve sonunda bir yalandan hakikatin doğduğu bu roman diyaloglar ve önyargı kalıpları konusunda zamanının ötesindedir. Feriha ve İrfan arasında geçen mektuplaşmalarda İrfan'ın bir türlü Feriha'nın ondan öğrenmek istediklerini vermemiş olması ve ilk okuduğu mektupta ona aşık olması galiba bana tek saçma gelen kısımdı. Ama sırf içindeki zıtlaşmalar, kültür yansıması ve farklılarımızın derinlemesine anlatımı için bile okunması gereken bir kitap