''İmdat imdat yardım edin
Ne olur ne olur yardım edin''
Bir sabah uyandığında devcileyin bir böceğe dönüşen Gregor Samsa'yı bilmeyenimiz yoktur.Bu kahramanımızsa bir sabah işe gitmek için uyandığında dizden aşağısının turp filizleri ile kaplı olduğunu görüyor.Gerek hikaye örgüsü gerekse kafkaesk ve klostrofobik gerçeküstülüğü içerisinde barındıran öykümüzün baş kahramanı, sonrasında ise gerçekleşen sürrealist olayları Camus'nun Meursulat'ı gibi her şeye yabancılaşıp kabullenirken varoluşsal bir sancı yaşıyor. Öyle ki ona eşlik ederken ne gerçek ne değil ayrımına varamaz oluyorsunuz.O sıkıntılı atmosfer tüm kitap boyunca size eşlik ediyor, yer yer eğlenceli ve tuhaf geçen yolculuk boyunca kahramanın yaşadığı ruh hali oldukça başarılı işlenmiş.
Kumların Kadını ile adım attığım Abe yolculuğum her bir Abe kitabıyla daha eğlenceli bir hal alıyor. Konu seçimi her kitapta çok başarılı ve özgün geliyor bana. Keşke daha çok yazabilseydi dediğim yazarlardan.