Gönderi

222 syf.
10/10 puan verdi
Yusuf'un en değerli bildiklerinin kaybıyla yani bir sonla başlayan bu kitap başka acı bir sonla, yine kayıpla biterken, her sayfada olaya daha çok girdiğimi, birden o eğri büğrü yaşlı zeytin ağacı olup, her harfinde bir merak, her kelimesinde bir acı, her cümlesinde bir hüzün duyarak anlatılmaz derecede farklı etkilendiğimi belirtmek isterim. Doğarken ölmek, yine, yeniden ölmek... Sabahattin Ali bunu yapmayı çok iyi biliyor. Oluşturduğu hüzün bulutlarından yağmur yağmasını beklerken, yağmur ince bir sızıntı şeklinde ara ara üzerinize gözlerinizden çiseliyor. İnsanın okuması, kendini geliştirmesi, güzel geleceklere kucak açabilmesi için kendini geliştirmiş bir babasının olması yetmiyormuş, illa ki öz evlat olmalıymışsın. Birisini sevebilmek için, sahiplenebilmek için hayatı da sahiplenebilmen, sevebilmen gerekiyormuş. Tanıdığım süre boyunca; bu kadar zor bir hayata rağmen umut etmeyi, umudunu gerçekleştirmek için adım atmayı hiç aklından çıkarmadı Yusuf. Evet Yusuf'un hikayesi acı bir hikaye, çok acı bir hikaye, ama nedense acı bir yemeğin lezzet vermesi gibi, hayata dair yeni başlangıçların, yeni umutların olabileceğini ve buna herkesin ulaşabileceğini hissettiriyor okuyana. Sevmenin çok ayrı bir duygu olduğunu, sevdiğine kusurun hep uzak olduğunu ve kötülüklerden uzaklaşmanın temizliğe atılan büyük bir adım olduğunu içten içe hissediyorsunuz. Güzel insanlar, zor hayatlar; yaşayan harap, okuyansa bitap. Nedendir bu dünyada zor hayata, iyi insanlar muhatap? Oku da gör her cümlede hazine bir hitap, ve işte yine okunası bir kitap... İyi okumalar efendim.
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021175,8bin okunma
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.