FIRAT
Bendim
Nehirleri dolanan ben
Nerde dereyle birleşen çay
Hangi kayayı döver
Nerde uçuruma düşerim...
Saçlarım kıyım
Gözlerim sürgün
Öz suyunda çimen ben
Göletlerde toplanır
Çağlar boyu düşlerim.
Fırat'ım ben
Buz ve kar altında
Ne ateşler düştü kollarıma
Ne ateşler söndürdüm
Bir bilsen...
Bir devenin yanımdan geçişini kim gördü
Tuz yüklü, çıngırak yüklü
Alır geri verir
Geri verir alır hörgücünü
Boynu tepelerden yüce
Sen Fırat'a düşen
Deve gölgesini gördün mü..
Nice kollar taşıdım
Nice başlar ana kollarından alınmış
Allı gelinler aldım
Perçem perçem kâkül
Yiğit alınlar
Kabarır sularım
Kabarır
Ne tarihler girip çıktı yorganımın içinden...
Zaman zaman Kırkgöz olur ağlarım Dersim atlar
Sürgün atlar
Kan atlar
Aleviyim, Süryaniyim, Sünniyim
Sen de Arapkir'im, biraz da Ermeniyim
Kan kandır
Hepsi benim sularımda akar..
Aktım aktım Dicle geldi
O söyledi ben dinledim
Ben söyledim o dinledi
Bir baktık Şattülarap
Onun ölüleri, benim ölülerim
Biz artık su değiliz ki
Durmadan çıkıyor tarihin
Koldan bacaktan
Gövdeleri..
Sayfa 46