Her tarafta cuma günleri üfürükçülere giderek temriye yazdırıyorlar. Üfürükçü de o kadar çok ki, canın hangisine isterse ona git. Sadece bir paket tütün götürmeyi unutma. Elinde, yüzünde yara, bere türeyenler de üfürükçüye koşuyorlar. "Nasıl olsa, derdi Allah geçirecek, biz vasıtasıyık" diye kestirme yolu da bulmuşlar. Yaptıkları da ne: Ateşe üfler gibi temriye ya da yaranın üstüne üfledikten sonra, yaranın çevresini ıslatıp kopye kalemiyle ve de eski harflerle bir şeyler karalıyorlar. Temriye olursa her tarafını yazıyorlar.
Birgün üfürükçülere takılmak istedim: Yüzleri temriyeli beş altı çocuğun alınlarına, yanaklarına okul damgasını bastım. Istampa boyası o kadar güzel çıktı ki: Öyle ya canım, yalnızca hocaların elinden gelmez ya. Hem ben ücretsiz bastım. Hocalar duyunca çok kızmışlar; "Abdestsiz namazsız gavur yazısıynan dert geçer miymiş?."