Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

İslamiyet ve Arap Geleneği
Kabilelerin ve bireylerin gösterdikleri yiğitlikleri anlatan şiirler, İslam öncesi Arap kültürünün önemli bir bölümünü oluşturmuştu. Hazreti Muhammed, tanrısal esinle söylediği sözlerdeki şiire rakip olarak gördüğü bu şiirleri hiç hoş karşılamadı. Bununla birlikte, Peygamber'e karşın Arap savaşçılar, bu şiirlerden ve dizemli (ritmik) düzyazılardan tat almaya devam ettiler. Bu tür şiirlerde dile getirilen savaşçı ülkü, yeni uyruklardan toplanan vergilerle yaşamaya başlayan ilk Arap kuşaklarının yararlandığı rahatlık ve boş zamanın sağladığı olanaklarla daha da güçlendi. Bunun· sonucunda Arap savaşçıları arasında, sofu Müslümanların ülküleriyle bilinçli bir karşıtlık içinde olan bir saraylı beyefendi yaşamı ortaya çıktı. Örneğin, Hazreti Muhammed tarafından yasaklanmış olmasına karşın, şarap içmek bu yaşam biçimini düzenleyen görgü kurallarının bir gereğiydi. Daha genel olarak, bu dünyanın tensel hazlarına gösterilen düşkünlük, davranışların kibarlaşması, onur, nefret ve aşk konularında duyguların incelmesi, Allah'ın buyruklarına eksiksiz uymayı amaçlayan sofuluğa hiç de uyan davranışlar değildi. Laik, boş zaman gerektiren ve özünde aristokratik olan böyle bir yaşam biçimi, ancak yüksek siyasal çevrelerde ve daha çok da halifenin sarayında özgürce gelişme olanağı bulabildi.
Sayfa 345 - İmgeKitabı okudu
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.