Gönderi

Yalnızlık bir insanın kendisini tanımasına vesile olur denir. Bunun gibi arkadaşlıkta da bir insanın çeşitli cepheleri ortaya çıkar. Adeta, insan var olduğunu bir arkadaş yardımıyla hisseder; bunun gibi kendinden başka bir insan varlığını görmek ise en büyük mutluluktur. Bu mutluluk insan varlığını tanımak ve kendi varlığını duymaktan doğan bir sevgiyle beraberdir. Bu sebeple iyi bir arkadaşta sevgi vardır, mutluluk vardır, huzur vardır. Yalnız kendi varlığını hissetmeye dayanan bir arkadaşlık hastadır. Bunun özünde yalnız “ben” vardır. Bazen insan varlığını görmekten doğan bahtiyarlık, sevgi ve bir mesuliyet duygusu arkadaşlıkta bir tarafa kendini unutturur da hep “sen” dedirtir. Bu bir tutkudur ve her iki hale de arkadaşlık istismara müsaittir. Halbuki arkadaşlığın tahammül edemiyeceği şey istismardır. Zira arkadaşlık gönüllülük ister, istismar ise bu gönülüllüğü görmemek veya çiğnemek demektir. Gönüllü olan taraf, kendi gönlünde zaruretler bulur, karşılık beklemez, lâkin gönüllülüğüne de toz konsun istemez, onun için hassas olur. Arkadaşlıkta fedakârlık ve gönüllülük, kan bağının veya bir ortaklığın yani bir menfaatın icabı değil, içten gelen bir duygu ve içten gelen bir hareketin yansımasıdır. Bunun için de arkadaşlık büyüktür, kutsaldır.
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.