Ayçiçeği Karnavalı, iki ikiz kız kardeşin birbirlerinin yerine geçmesinin hikâyesi. Ama kesinlikle bu kadar basit değil. Nagi, en sevdiğim yazarlarda ilk sırada. Klişe gibi görünen bir konuyu öyle bir işliyor ki; hem hissettirdikleri bambaşka hem de gelinen nokta. Dolunay ve Çiçek, biri evlatlık, zengin; biri ise sokaklarda kalmış, hayatını kovalayan bir genç kız. Çantalar karışır ve bizim kızların kendi karnavalı başlar. Aslında biz daha çok Çiçek'in yerine geçen Dolunay'ın yaşadıklarını, hissettiklerini ve kendi hayatına, genel olarak hayata dair aydınlanmasını okuyoruz. Aslında herkesin hayatını anlıyor ve herkese ışığıdan verirken herkesi kendine karşı aydınlatıyor. Tabii ki, Çiçek'i de daha iyi tanıyıp, yaptıklarının altında yatan nedenleri ve kendi içindeki mücadelesini de Dolunay sayesinde anlıyoruz. Hayatın işleyişi, düzeni ve biz insanlara etkileri, bu tarz bir konuya öyle güzel bir şekilde yedirilmiş ki... Herkesin hayat konusunda kendi mücadelesi ve tepkisi var ama öyle bir hâle geldik ki, farkında olmadan tekdüzeleştirmiş, robotlaştırmış ve düşünmek konusunda bile aynı düzleme kapılmış bir sistemin içine girmişiz. Dolunay, kendi döngüsünü kırarken, etrafındaki herkese başka seçenekler de olduğunu gösteriyor. Hikâyenin sonuna doğru yaşananlar aşırı mutlu etti, şapşikler yaptı yine bir şeyler. Ve en sonundaki alınan kararlar... ya deli gibi sevindim, güzel kalplilerim benim. Çiçek'in hikâyesini de merak ediyorum ve tabii ki bu yolla biraz daha Dolunay okumak da istiyorum. Çok sevdim, aşırı sevdim. Kesinlikle okuyun, okuyun, okuyun.

02:02 Ayçiçeği KarnavalıN. G. Kabal · Ephesus Yayınları · 20204,686 okunma

·

5 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Senag