"Kendi ayrıcalıklarının sınırları içinde kalarak, hataya düşmeden ve aşırılığa kaçmadan iktidarını yürütebilen, ılımlı bir hükûmetin yönettiği;
Yönetmenin ağır sorumluluğunu yüklenmiş olanlara yardımcı, yapıcı ve iyi niyetli bir muhalefetin bu idarecilere tavsiyeleriyle yardım ettiği, tenkitleriyle de aydınlattığı;
Seçkin aydınlarının taşıdıkları yüksek ahlak ile halk kitlesine kılavuzluk ettiği;
Her şeyden haberdar, fakat dürüst bir basının, maddi çıkarlar karşısında özgürlüğünü koruduğu;
Ülkeye ne mutlu!"
Sağlıklı bir demokrasinin temelleri işte bunlardır ve bunlar Türkiye'de yoktu, hâlâ da yok.