John Steinbeck | Fareler ve İnsanlar
Öncelikle belirtmeliyim ki her okuru fazlasıyla etkileyen ve MEB 100 temel eserin arasına giren bu kısa roman beni etkilemeyi minimalist kaleminden dolayı başaramadı maalesef, konusu oldukça doyurucu olmasına rağmen akış dili bu olmamalıydı.
Çevirisinden mi yoksa yazarın kalemi mi böyle bilmiyorum ama eğer devamlı bir tekrara düşmeseydi aslında kitap yirmi beş sayfa bile olabilirdi, okurken çok fazla sıkıldım bu yüzden.
İçeriğe gelecek olursak sosyal mesaj ağırlıklıydı aslında verilen sosyal mesajlar da tam anlamıyla verilememiş maalesef. Yani anlatmaya çalışmış ama anlatamamış. Irk ayrımı ve sosyal eşitlik gibi konulara eğilmiş yazar ama sloganını maalesef oluşturamamış, özellikle patron-işçi ilişkilerinin düzeysizliğini görüp her an yazarın böylesi sessizliğine sinirlenmeniz bile olası diyebilirim. Karakterleri konuşturmayı başaramamış maalesef yani karakterlere bir hayat verememiş.
Yazarın kendisi bir taşralı olduğu için çokça çiftlik, köy terimleri barındırırken olay örgüsünün kurgu ve mekanı da yine taşra da geçiyor. İyi niyetli ama şizofreni bir hasta ile onu idare etmeye çalışan ve tek hayalleri kendi topraklarının sahibi olmak olan bir gencin başından geçen drama kaleme alınmış.
Beni en çok etkileyen kısım ise Candy karakterinin köpeğinin de, genç karakterimiz George’un ortağı şizofreni Lennie’nin de ölümlerinin zorumlu olmasıydı. Bir insanı bir hayvanla eş değer gören diğer iyileşmesi imkansız ağır şizofreni karakterlerin bahsini bile geçirmeyeceğim. Tek yüreklilik Candy köpeğini kendi elleriyle öldürememişti ama George can dostu Lennie’yi pis ellere teslim etmeden öldürme yürekliliğini göstermişti.
Kitapta sık sık doğa tasvirleri ve insanın doğayla ilişkisinin yanı sıra hayvanlarla da kuracağı dostluğu ve yol arkadaşlığını sıkça gözlemleyeceksiniz.
Genel olarak toplayacak olursam kısa roman olduğu için okumaktan bir şey kaybetmeyeceğiniz ama okursanız da çok bir kazanım da bulunamayacağınız bir eserdi benim için. Heyecan uyandırmadı veya bende bir merak etme duygusu yoktu okurken maalesef, bu da yazarın kaleminden, konuşma dilinin sadeliğinden olsa gerek.
Son olarak 
Bülbülü Öldürmek eserini de çok merak ettiğim halde yazara ısınamadığım için ertelemeyi düşünüyorum maalesef.
*Belki bir ineğimiz, birkaç keçimiz olur. Sütleri şöyle bir karış kaymak tutar, öyle ki bıçakla keseriz bıçakla!
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.