Gönderi

Haz prensibinin ruhsal aygıtlarının birincil çalışma metotlarına has olduğunu bilmekteyiz fakat dışsal dünyanın güçlükleri arasında yer alan organizmanın kendi kendini koruması açısından bakıldığında, bu, en başından beri yetersiz ve hatta bir hayli de tehlikeli bir durum olacaktır. Kendi kendini korumanın egosal içgüdülerinin etkisi altında, haz prensibinin yerini gerçeklik prensibi almaktadır. Gerçeklik prensibi, haz elde etme nihai hedefini terk etmez fakat yine de tatminin ertelenmesini, tatmin elde etmeyi mümkün kılacak çok sayıda olanaktan feragat edilmesini ve hazza giden o uzun ve dolambaçlı yolda bir adım olarak hoşnutsuzluğa bir süre için katlanılmasını talep eder ve bunları uygulamaya da koyar. Ancak yine de haz prensibi, o 'terbiye edilmesi' son derece güç olan cinsel içgüdülerin bir çalışma metodu olarak uzun süredir varlığını sürdürmekte ve bu içgüdülerden ya da egonun bizzat kendisinden başlayarak bu prensibi alt etmeyi ve bir bütün olarak organizmaya zarar vermeyi sıklıkla başarmaktadır.
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.