Tehlikeyi (öleceğini) sezer sezmez sandığından, kemikten yapılmış İsa’yı bulup çıkarmış, yastığının altına saklamıştı. Yıllardır onu unutmuştu. Sanki İsa, yalnızca ağır hasta olunduğu zaman alınan bir ilaçmış da, yaşadığımız, iyi günler gördüğümüz zaman gereği olmazmış gibi...