Gönderi

1. İmgesel
İnsanlar olarak biz, dünyayı daima belirli bir konumdan algılarız ve en temel arzumuz bu konumu aşmak ya da geride bırakmaktır. Bu Heidegger'in "yansıtma" (Project) adını verdiği şeydir: Bir kimse bir özne olarak zaman ve uzam içerisinde konumlanmıştır, fakat sonra bu kimse kendisini geleceğe doğru "yansıtır". İnsan öznelliği ya da varoluş olarak adlandırdığımız şey, bir kimsenin, kendisini dünyanın üzerine ya da geleceğe doğru yansıtması biçimindeki bu kesintisiz süreci içerir. Bu nedenle Heidegger’e göre insan bilinci, düşüncelerin imgelerin içsel bir dünyası değil, kesintisiz bir dışarı yansıtma süreci ya da onun verdiği adla bir "ex-sistence" durumudur.
·
31 görüntüleme
Mihriban Karadağoğlu okurunun profil resmi
Dipnot: Ex-sistence, asla tamamlanmış/tamamlanmayacak olanın sonluluğuna işaret eden bir kavramdır. Kendi niteliklerine sahip olan bir şeyin aksine, yalnızca ölümle değil, aynı zamanda hayatla da sürekli olarak gaspedilmiş/mülksüzleştirilmiş ve gasp edilen/mülksüzleştirilen bir ilişkiye işaret eder. Ex-sistence, sonunu oluşu kendine mal eder. Varoluş anlamına gelen "existence" sözcüğünün bir "s" harfi eklenmiş, bölünmüş, üzerinde oynanmış halidir.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.