Her ışık demeti, hayatın işaretini uzatan bir el içinde sona erer. Ve burada da, yeni bir sembolik dini evrensellik ifadesinde, yeni bir ahlaki evrenselliğin ifadesi, yeni bir "insanlık" fikrinin ifadesi açıkça tanınabilir. Erman şu sonuca ulaşır: Aton kültünde ortaya çıkan yeni bir güneş kasidesini "eski güneş tanrısına söylenen şarkılarla karşılaştıran kişi, ilkesel farklılığı farkedemez; eski şarkılar, tanrıyı dünyanın ve hayatın yaratıcısı ve koruyucusu olarak kutsamak bakımından ortaktır. Fakat yeni kaside, yeni ilahi güneş tanrısının eski ismi, yücelikleri ve kutsal şehirleriyle ilgili olarak hiç bir şey taşımaz. Kaside, Apophis ejderhasıyla ve onun gemileri ve kayıklarıyla ilgili olarak, onun yolcularının sevinçleriyle ve ölüler diyarına yolculukla ilgili olarak hiçbir şey bildirmez. Bir Suriyeli ya da Etiyopyalı'nın da güneşe övgü için aynı derecede iyi söyleyebileceği bir şarkı vardır. Ve gerçekte işte bu ülkeler ve onların sakinlerinin, bu kasidede, kibire son vermek isterlermiş gibi -ki Mısırlılar, bu kibirden dolayı kuzey barbarlarını küçük görürlerdi- düşünce mevcuttur. Tüm insanlar tanrının çocuklarıdır. Tanrı onlara farklı renkler ve farklı diller vermiş ve onları farklı ülkelere yerleştirmiştir. Fakat Tanrı, hepsi için aynı şekilde çaba gösterir... "