Gönderi

Sanat
Karşı çıkılan şey sanatın seçkin bir kesimin eline terk edilerek yabancılaşması ve günlük hayat kültüründen koparılmasıdır. Bu yabancılaşma gözde sanat eserlerinin müzeler gibi "özel" kurumlarda gerçek anlamda yalıtılmasıyla belirginleşir. Ve bu yüzyılın yalnızca sanat felsefesinin çoğu değil bizatihi sanatın çoğu, müze sistemi, sanat piyasası, çıkarsızlık ve mesafe nosyonlarını alaya alarak estetik farklılaşmayı alaya almaya ve yok etmeye ayrılmıştır. "Pop art"ın gelişmesini düşünün. Warhol ve Lichtenstein gibi sanatçılar, mükemmel bir özbilinçle, Elvis, Marliyn ve çizgi roman gibi popüler kültürün "bayağı" imgelerini müzelere taşıdılar. Bu bir anlamda güzel sanatlar gösterilerini alaya alma ve bize sinema salonlarında, gazete bayilerinde vb, çevremizdeki her yerde zaten sanatın olduğunu gösterme çabasıydı.
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.