Gönderi

112 syf.
8/10 puan verdi
Gerçek üstü bir anlatımla başlıyoruz okumaya. Hatta ilk sayfalarında insanda "ben mi anlamıyorum, yoksa kasten mi böyle yazılmış" diyorsanız, bence evet kitap yapmak istediği etkiyi yapıyor. Yani bir anlamsızlığın ortasında bocalıyorsunuz. Karışmış bir beynin odalarında bir o yana bir bu yana gezerken, ikinci bölüm diyebileceğimiz bölümde gerçeklerle buluşuyoruz. Fakat tam artık gerçeklerin huzurundayız derken, gerçeklerin de dipsiz kuyularında gezmeye başlıyoruz. Umutsuz bir kalbin yakarışlarını hissediyorsunuz. Hatta kendi hayatınızda benzer yaşanmışlıklara dokunursa, kitap yakmaya başlıyor. Yazar ve karakter yanarken siz de yanmaya başlıyorsunuz. Herkese hitap eder mi bilemem, ya da edebi değerini tartışamayacak kadar farklı bir anlatım. Bir yaklaşın, eğer yakarsa devam edersiniz. Eğer yakmazsa yıllar sonra yeniden yaklaşın. Yandığınız gün okuma vakti gelmiştir. Bazı kitaplar vardır, okursunuz, kapatır, ait olacağı yere geri koyarsınız. Bazen de ''aa evet okumuştum onu galiba''' der geçersiniz. Belki çok kalın kalın kitaplar bunlar. Su ve zeytinyağı gibisinizdir. Hiç bir güç sizi karıştıramaz. Fakat bazı kitaplar vardır, artık sayfa ve ciltlerden oluşan hüviyetini kaybeder ve bir düşünce, öğreti halini alır. Unutmak isterseniz, unutamaz, hayatınıza sirayet etmesini engelleyemezsiniz. Hatta bir başkasına anlatamayacak hale gelirsiniz. Adını bile unutabilirsiniz bu kitabın. Ya da kapağını, rengini. Siz artık o kitapla, düşünceyle bir köfte harcı gibisiniz. Ne yumurta, ne kıyma, ne soğan ne de baharatlar. Artık ortada tek bir şey var ; Köfte. İşte bu kitap da böyle. Harcınıza eklendikten sonra artık içinizde yok olacaktır.
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Ayrıntı Yayınları · 201628,7bin okunma
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.