Bu Tendürek'teki çatışmada bir üsteğmen ayağından vuruldu, bu üsteğmen zamanında bir askeri sopayla döve döve öldürmüş. Ceza yemiş, yatmış da birkaç sene. Gece içki içip geliyor, koğuşlarımıza girip bizi dövüyordu. 40-45 yaşında, yarbay falan olması gerekiyor ama kıdemli üsteğmendi. Bir keresinde, yatıyorum, kaldırdı, "ne yapıyorsun" dedi. Beni güldürmeye çalışıyor. Gülmedim. Sonra bir yerlerimle oynamaya başladı. Ben de güldüm, ondan sonra beni dövdü. Çatışma çıkarsa, arkadaşlardan biri "ben vuracağım'', öbürü "ben vuracağım" diyordu. Göreve giderken de, mesela beş bira bana zimmetliyor, beş bira öbürüne ... Adam alkolik yani. Yük ağır, bir de beş bira, yeri geliyor ağırlıktan kumanyamı bile atıyorum. Molada çağırıyor, birasını veriyoruz. Herkes içtiğini biliyordu, bölük komutanları da. Tendürek'te çatışmadayken, bu üsteğmen şahlanmış, ayağa kalkıyor, küfür ediyor. Ayağa kalkmak yasak. Bacağına kurşunu yedi. Çatışmada 16 keleş, bir kanas çıktı. Ona değen G3, yani askeri. Üsler de "asker vurmuş" dedi. "Yanlışlıkla oldu" diye yorumlandı ama herkes askerin bilerek vurduğunu biliyordu. Geri dönmedi. Askerin hepsi, bunu yapana dua ediyordu.