Gönderi

"İnandıklarını söylerlerdi çünkü inanıyormuş gibi davranmak, dinden faydalanmak için gerekli. Diğer insanlara inandıklarını söylüyorlar ve inananların yaptıklarına benzer şeyler yapıyorlar; dua etmek, kutsal kitaplar okumak gibi. Fakat gerçek bir inananın yapacağı, gerçek bir inananın yapması gereken şeyleri yapmıyorlar. "Eğer bir kamyonun sana doğru geldiğine inanıyorsan, yoldan çekilirsin. Bu, kamyonun gerçekliğine olan inançtır, insanlara kamyondan korktuğunu söylüyorsan fakat yoldan çekilmek için hiçbir şey yapmıyorsan, bu kamyona duyulan inanç değildir. Benzer biçimde, Tanrı'nın var olduğunu söylemek ve sonra günah işlemeye devam etmek, masum insanlar açlıktan ölüyorken servetini arttırmak inanç değildir. İnanç, en önemli kararlarını kontrol etmediğinde, bu, altta yatan gerçekliğe duyulan inanç değildir. Onlar inanmanın yararına inanıyorlar." "Tanrı'nın var olmadığını mı söylüyorsunuz?" diye sordum, esas meseleye gelmeye çalışarak.
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.