Gönderi

Kabala'da Sefirot Yaratılış Kuramı
. Yahudi mistisizminin erken dönemlerinde, aşağı yukarı 8. yüzyıl civarından itibaren (Gaonik dönem), yaratılış doktriniyle ilgili olan Sefirot kuramına geldiğimizde aşağıdaki şekilde bir tasvir yapmamız mümkündür. Herşeyden önce, yaratılış doktrinini ifade eden Sefirot kelimesinin anlamı açık değildir. Geleneksel kabul İbranice Sefira (sayı, alem, dünya) kelimesiyle ilişkilendirir. Çoğul hali Sefirot'tur. Bu kurama göre tanrının mutlak ve en mükemmel hali olan Ein Sof'dan sudur şeklinde aşağıya doğru on farklı alem (Sefirot) tezahür eder. Tanrının en mutlak hali olan Ein Sof'dan sebebini bilemediğimiz bir şekilde kopuşlar başlar. Yaratılış süreci Ein Sof'dan ilk kopuş olan Keter Sefira'sı aracılığıyla gerçekleşir. Diğer Sefiralar Keter'den başlamak üzere bir öncekinden kopar. Her yeni Sefira tanrının yeniden şekil aldığı bir alemdir. Aşağıya doğru olan bu hareket tanrının en mutlak halinden uzaklaşmak, fakat aynı zamanda kendi içinde saklı olan (Mezmurlar 9/8, İşaya 64/60, Zohar 3/26 b, Masekhet Hekhalot 3) gücün varlığını açması anlamına gelir. İçinde bulunduğumuz alem ise ancak en son Sefira olan onuncu Sefira'da mümkün olmuştur. Birinci Sefira Keter'dir (Taç). Sonra sırasıyla Hokma (Hikmet), Binah (Anlama), Hesed (İzzet), Gevurah (Celal), Tiferet (Cemal), Netsah (Zafer/Beka), Hod (Güç), Yesod (Sağlamlık/Temel) ve son olarak, içinde bulunduğumuz alem olan Melkut gelir. Her bir Sefira tanrısal özün-zatın kendisinden bağımsız hale gelmiş (Ein Sof) sıfatlarıdır. Aslında varlığa ait gibi görünen bu fenomenler gerçekte (Kabala'ya göre) tanrıya ait sıfatlar olduğu için bütün mahlukatta tecelli ederler.
·
20 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.