Gönderi

181 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Dikkat Spoiler İçerir :) Öteki Fyodor Mihayloviç Dostoyevski
Dostoyevski; üzerinde sıklıkla durduğu gerçekçi karakter tahlilleri, güçlü ve etkileyici anlatımıyla 19. yy’ın en önemli yazarlarındandır. Onun Öteki (Dvoynik) romanı ise Freud’un bile dikkatini çeken ve üzerinde çok fazla etki bırakan eseridir. Freud bu roman üzerine çeşitli makaleler yazmıştır. Yayımlandığı dönemde çok fazla ilgi görmeyen roman sonraki dönemlerde okuyucu tarafından hak ettiği değeri görmüş ve yazarın en önemli romanları arasında yerini almıştır. Dostoyevski’nin, İnsancıklar romanından sonra, 1846 yılında yayımladığı ikinci romanı Öteki, çağının çok ötesinde bir anlayış ve kavrayış gerektirir; aynı zamanda muhteşem olay örgüsü ve akıcı anlatımı sayesinde paranoid şizofreniyi en iyi anlatan eserlerden de biridir. Günümüzde, sıklıkla sinema ve edebiyatta işlenen şizofreniyi doğrudan konu edinen bir eser olması itibariyle ilk sayılabilir. Gogol’un roman karakterlerinin paranoyak davranış şekilleri ile Rus edebiyatının kendine özgü realist tavrı ve gerilimini de içinde barındıran gizemli atmosferi Dostoyevski’yi oldukça etkilemiştir. Sonuç olarak paranoid şizofreninin bile tam olarak tanımlanmadığı bir dönemde Dostoyevski’nin muazzam gözlem gücü ve yazma yeteneği sayesinde Öteki romanı ortaya çıkmıştır. Kitabın konusuna gelecek olursak; Dostoyevski’nin romanlarında sıklıkla kullandığı bir tema olarak kahramanımız Bay Goladkin 9. dereceden devlet memurudur. Bir sabah iş yerine geldiğinde kendisiyle aynı adı taşıyan ve kendisine çok benzeyen başka bir kişinin iş yerinde memur olarak çalışmaya başladığını öğrenir. Fakat kendisi dışında kimse bu durumu garip bulmaz. Öteki Bay Goladkin bir hayli yetenekli, zeki, insan ilişkilerinde başarılı, dikkatleri üzerinde toplayan bir kişidir. Kahramanımız da kendisine ikizi kadar benzeyen öteki Goladkin ile yakınlaşmayı dener. Onunla arkadaş olduğunu düşündüğü esnada işlerin hiç de düşündüğü gibi gitmediğini öğrenir. Kitabın ilerleyen bölümlerinde öteki Bay Goladkin’in kendisinin yerine geçtiğini, asıl kendisinin öteki Goladkin’in kötü bir kopyası olduğunu düşünmeye başlamasıyla kahramanımız iyiden iyiye kendisini kaybedecektir. “Goladkin’in gözlerinin nemlendiğini gören iyi yürekli Anton Antonoviç… İşte bu memur dedi ve sustu. – Ne var? – Demek istiyorum ki şubemize yeni bir memur geldi. – Evet. Onun da soyadı sizinki gibi Goladkin. – Nee! diye bağırdı Yakov Peroviç, Goladkin mi? – Evet, yoksa kardeşiniz mi? – Hayır, Antonoviç asla.” Yazarın roman kahramanlarını sıklıkla devlet memurlarından seçmesi ve devlet içindeki teamülleri, mesleğin ast-üst ilişkisindeki değişkenlerini, bürokrasiyi bu kadar gerçekçi anlatmasının altında yatan neden kendi hayat hikâyesidir. Yazar, eğitim hayatını başarıyla sonlandırmasının ardından İstihkâm Müdürlüğü’nde çalışmaya başlamıştır. Bir yıl sonra istifa ederek buradan ayrılmış ve edebiyata yönelmiştir. 1846 yılında ilk kitabı İnsancıklar’ı yazmıştır. Rusya sokaklarından devlet dairelerine uzanan bir var olma mücadelesi içerisinde bize karanlık bir atmosfer sunan yazar, sonu bilenen bir hikâyeyi okuyucuya sürükleyici bir dille anlatıyor ve etkileyici diyaloglar vasıtasıyla Bay Goladkin’in hayatındaki eksiklikler ya da aşırılıklar üzerine düşünmemizi sağlıyor. Ömrü boyunca kendisinden beklenen adam olmaya çalışmış Goladkin öteki nevronuzuna yenik düştüğünde kendisine tıpatıp benzeyen fakat bütün iyi özellikleri içerisinde barındıran bir üstkimlik yaratmak zorunda kalıyor. Hikâye boyunca devam eden Goladkin’lerin mücadelesi aslında roman kahramanımızın benliği ve üst benliği arasında sürüp giden mücadelen başka bir şey değil. “Goladkin şaşkınlıktan taş kesildi, bir an konuşamaz hale geldi. Evet, göze batar bir benzerlik vardı aralarında. Bu görülmemiş, gerçekten yüz binde bir insanın başına gelen hal en dikkatsiz adamın gözüne batardı. Birbirlerinin ayna hayaliymiş gibi benziyorlardı.” “Varoluşçu felsefenin önde gelen isimlerinden Sartre’da öteki, dünyayı algılayışımızı donuklaştıran, kavrayışımızı zorlaştıran, bir başkasının olumsuz bakışı olarak kullanılır. Öteki, benim varlığımı, varoluşumu çalandır. Birey kendine ait bir dünya kurar, onu oluşturur ve dünyaya o kurduğu pencereden bakar. Buraya kadar her şey normaldir. Fakat birden öteki sahneye girer ve tüm yapı bir anda dağılır, bozulur. Bu noktadan sonra bana ait bütün sıfatlar, ötekine göre belirlenmeye başlar.” – Heteroseksizim ve Ötekileştirme Eleştirisi “Julia Kristeva bunu Freud’un izini sürerek insanların kendi içlerindeki yabancıya atıfla açıklamaya çalışır. Ona göre yabancı bizim içimizde yaşar ve her birimizdeki farklılık bilinci oluştuğunda yabancı ortaya çıkar, herkes kendini yabancı olarak değerlendirirse de kaybolur.” (Kristeva, 1991) – Ötekileştirme ve İşlevleri – Sevil Özçalık
Öteki
Öteki
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
#92713387 #92964328 #93291521
Öteki
ÖtekiFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201922,5bin okunma
··
27 görüntüleme
FatmaYıldız okurunun profil resmi
Kaleminize sağlık okuma bitiminde okunabilecek güzel bir inceleme...
Ali okurunun profil resmi
Teşekkür ederim :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.