Gönderi

167 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Kendini bilmek üzerine..
Yazılı bir eser bırakmamasına rağmen öğrencilerinin, öğretilerini kitaplaştırmaları sayesinde tanıyabiliyoruz onu, ki elimizde tuttuğumuz bu kitap da ülkemizde yapılan 'Anadolu'da felsefeye yolculuk' çalıştayına katılan yerli ve yabancı akademisyenlerin sunumlarından oluşturulmuş ve Epiktetos'u anlatan bir eser. Felsefe, (tartışılabilir nedenlerden dolayı) çağrıştırdığı kavram itibarıyla (genellikle) antik Yunan ve modern batı uygarlığı ile ilişkilendirilse de, aslında (aynı nedenlerden dolayı) geç tanıdığımız Anadolu, İslam ve uzakdoğu ekolü ile de var olan bir alan. Epiktetos, felsefede geç Stoa ekolünün bir temsilcisi. Stoacılık ise M.Ö 4. yy ile M.S. 2. yy arasında Kıbrıs'lı Zennon ile başlayıp öğrencisi Assos'lu eski bir boksör de olan Kleantes'le süren ve her dönemin kendine özgü temaları olmakla birlikte, tümünde stoa felsefesin genel çizgisi olan 'Akıl, evren ve Tanrı' ilişkisi çerçevesinde ele alınan felsefi bir disiplin. Stoacılığın, ideal ve pratikteki amacının insanda, kısaca, kişisel mutluluk ve ahlâk bina etmeyi amaçlayan ve 'akıl, irade ve kendini bilme' temelinde doğaya uyum ve özgürlükçü bir evrensel ahlâk anlayışını öneren bir ekol olduğunu söyleyebiliriz.. Epiktetos Denizli Hierapolis'te köle bir anneden dünyaya gelmiş, özgürlüğünü elde ettikten sonra Atina'da stoa okullarında yetişmiş ve Roma'da kendi ekolünü oluşturarak, Roma İmparatoru stoa okullarını kapatana kadar orada eğitim vermiş bir filozof. Çalıştaya katılan akademisyenlerin hedef kitlede oluşturmaya çalıştıkları 'Epiktetos profili'ne genel olarak baktığımda söyleyebilirim ki; onu, 'felsefeyi yeniden tanımlayan bilge' olarak adlandırmak için bir kitap dolusu nedenim oldu, çünkü Yunan, batı ve doğu felsefelerinin dışında bir kavramın daha farkına varıyorsunuz: ''Anadolulu'luk'' Bir çok uygarlığa ev sahipliği yapmış Anadolu, bağrında büyüttüğü insana kesinlikle özgün bir ahlâk anlayışını da bahşediyor, ki Epiktetos'u okurken onu ilk kez duymadığımı da gözlemledim .. Şöyle ki; 'Epiktetos ruhu'nun örneğin bir Yunus Emre'de, bir Mevlâna'da, Karacaoğlan'da Hacı Bektaş'ta.. evet evet, Anadolu erenlerinde de yaşadığını farkettim. Çok net bir şekilde Epiktetos'un 'insan, evren, Tanrı ve ahlâk' öğretilerini İslam felsefecilerinde; Hallacı Mansur'larda, İbn-i Rüşd'lerde, İbn-i Sina, İbn-i Arabi'lerde de hissedebiliriz.. Ve insana dair değerlerde aynı ortak noktalarda buluşabilen uzak doğu filozofları, Budizm ve İslam öğretileri ve yakın dönem düşünür ve şairlerine baktığımızda, diyebiliriz ki; Epiktetos, 'insancılık' (hümanizm) kavramı ile felsefe tarihine ve gelecek kuşaklara ''Anadolu hümanizmi''ni hediye eden bir filozoftur. Bu anlamda Epiktetos, kendi öğretilerinin dışında bir 'Anadolulu'luk' olgusu ile de değerlendirilmesi gereken bir filozoftur. Sevgiyle kalın..
Epiktetos - Hierapolisli Bir Filozof
Epiktetos - Hierapolisli Bir FilozofKolektif · Türkiye Felsefe Kurumu Yayınları · 201417 okunma
··
109 görüntüleme
SADIK BAYDERE okurunun profil resmi
Çok iyi tespitler, güzel bir inceleme. Teşekkürler... Sağlıcakla, kitapla, muhabbetle, huzurla...
merih okurunun profil resmi
Teşekkür ederim 🙏
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.