KOD ADI: BAHTİYAR
Geçiyor önümden, sirenler içinde /
Ah, eller üstünde /
Çiçekler içinde /
Tabutunda mor dağların büyüsü /
Dudağında yarım bir sevdanın hüznü /
Aslan gibi göğsü, türküler içinde /
Rastlardım avluda, hep volta atarken /
Cıgara içerken /
Yahut coplanırken /
Sırtını duvara verip öyle tünerdi /
Kimseyle konuşmaz, dal gibi titrerdi /
Çocukça sevdiği çiçeğini sularken /
Diyarbakır'lıymış, kod adı: Bahtiyar /
Suçu saz çalmakmış, öğrendiğim kadar /
Beni tez saldılar, o kaldı içerde /
Çok sonra duydum ki /
Yozgat'ta sürgünde /
Ne yapsa, ne etse, üstüne gitmişler /
Mavi gökyüzünü ona dar etmişler /
İki dişi de kırıkmış öldüğünde /
Gazetede çıktı, üç satır yazıyla /
Uzamış sakalı /
Ve çatlamış sazıyla /
Birileri ona "ölmedin" diyordu /
Ölüm ilanında kan gülüyordu /
Yüz-yüzeydim, bir devrim enkazıyla /
Geçiyor önümden, gül yüzlü Bahtiyar /
Yaralıyım, yerde kalan sazı kadar.