Kant'ın , insanın nesneleri duyu organları ve aklın süzgecinden geçirerek bildiği, dolayısıyla nesneleri oldukları gibi değil, insanın onları gördüğü kurguladığı gibi bildiği şeklindeki 'bilme' ile ilgili yaklaşımı, bilginin reel gerçeklikle örtüşmeyebileceği, dolayısıyla yanılgıların bilgi şeklinde tezahûr edebileceği, bu nedenle de kesinliğin olamayacağı sonucunu beraberinde getirmiştir.