Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sare Şeyma

Sabitlenmiş gönderi
Daha önceleri, Tanrı’nın insana hayattan tat alması için arzular bağışladığını biliyordum; bugünse anladığım şu ki gerçek, bunları kat kat aşıyor. Biliyorum ki Tanrı, kullarının ayrı ayrı değil, beraberce yaşamalarını istiyor; bu yüzden her birine kendi gereksinimlerini değil, hepsi için gerekenleri esinliyor. Biliyorum ki insanlar sadece kendilerini düşünerek var kalıyor gibi görünseler de aslında onlara hayat veren tek şey ‘sevgi’dir. Seven Tanrı’ya; Tanrı, sevene yaklaşır. Sevgiyi var eden sadece O’dur çünkü.
Reklam
72 syf.
·
Puan vermedi
Kızıl Veba
Kızıl VebaJack London
8.1/10 · 32bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hayatta “hep”i elde etmek için “hiç”in kısır çölünde yaşamayı tercih etmişti.
Sare Şeyma
Bir kitabı okumaya başladı
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar
8.3/10 · 41,5bin okunma
Reklam
Kur’an hırsızlığı önlemek için eğitimi öngörmüştür. Bu eğitim, kişiye “çalma” demeden önce, zenginlerin açları, fakirleri, yoksulları doyurmalarını emretmektedir. “ Onların mallarında muhtaçlar için bir hak vardır.” (Zariyat 19) buyurarak, hak kavramını bu anlama sokmuş, fakire yardım etmeyi bir seçenek olmaktan çıkarmış ve mecburi bir görev haline getirmiştir.
İnsanların inançları, eylemleri onların ayrılmaz karakteri haline gelmektedir. … Allah, psikolojiden eyleme, eylemden psikolojiye giden sebep sonuç ilişkisine dikkat çekmektedir.
Kafir kelimesinin türediği kefera kelimesi, "tohumu toprağa atıp üstünü örtmek" anlamına gelmektedir. İnkar eden kişi, hakikati öttüğü için bu adı almaktadır. Kâfir insan kendini cehaletin karanlığına gömdüğü için, Allah tarafindan "ölü" olarak takdim edilmektedir. O insan, ruhunu toprağın içine gömmüş gibidir, ölmeden ölü haline gelmiştir. Bunun tam ifadesi "yaşayan ölü" dür.
Bilgi ve iman
Bilme işi ahirette olacaktır; bu dünyada ise öldükten sonra dirilmeye ve ahiret hayatina 'iman' olur. Gözünle görmediğin, elinle tutmadığın ve deneyleyemediğin şeye 'inanır’sın, ama gördüğün şeyi ise 'bilir'sin. Böylece Yüce Allah bilme ile iman etmenin farkını da göstermiş olmaktadır. Öldükten sonra dirilme gerçekleştiği an bilgiye dönüşecek, ama bizim ona bu dünyada inanmamız gerekiyor, iste bu durum, iman ile bilginin, iman ile bilmenin sınırını belirlemektedir. Bilgiden imana, imandan da bilgiye bir geçiş olduğu asla unutulmamalıdır.
Reklam
Antony Flew, doğanın matematiğe uygun yapıda olmasını, ateizmi terk edip Allah’ın varlığına inanmaya başlamasının sebepleri arasında saymıştır.
Eugene Wigner, “Mucizevi bir şekilde matematiğin dilinin fizik yasalarını formüle etmeye uygun olması, bi- zim anlayamadığımız ve hak edecek bir şey yapmadığımız mükemmel bir hediyedir. “
Bizi sürekli gergin, yorgun ve memnuniyetsiz kılan, geçici duygular için verilen sürekli uğraştır.
643 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.