Gönderi

154-Ebû Hanife'den, o da Hammad'dan, o da İbrahim (rahimehullah)'tan, dedi ki: Bana şu ulaşmıştır: Kıyamet günü olduğu zaman bir adamın haseneleri bir kefeye, kötülükleri de diğer kefeye konulur. Haseneleri hafif gelir. Adam artık umudunu kesip, ateşe gideceğini düşününce; bulut gibi bir şey gelerek onun hasenelerinin arasına girer ve bu defa kötülükleri hafif kalır. Dedi ki: Ona: "Sen amelin olarak bunun ne olduğunu biliyor musun?" denilir. O da: "Hayır." deyince; ona şöyle denilir: "İşte bu, senin insanlara öğrettiğin hayırdır ki, senden sonra da bununla amel edilmişti."
Sayfa 61
··
10 görüntüleme
âbiri sebîl okurunun profil resmi
155- Ebû Hanife'nin Hammad'dan naklettiğine göre İbrahim en-Nehai (rahimehullah), Allah Teâlâ'nın: "Kıyamet gününe has adalet terazilerini koyarız." sözü hakkında şöyle demiştir: Kişinin ameli getirilir ve kıyamet günündeki terazisinin kefesine konulur. Ameli hafif gelir. Bunun üzerine bulut gibi bir şey getirilerek, onun terazisinin kefesine konulur. Böylece ameli ağır basar ve ona: "Bunun ne olduğunu biliyor musun?" diye sorulur. O da: "Hayır." cevabını verir. Ona şöyle denilir: "Bu, senin insanlara öğretip durduğun ilmin faziletidir." Veya buna benzer bir şey söylenir. Diğer bir rivayette ise şöyle denilir: "Bu, senin insanlara öğrettiğin ve onların da senden sonra amel edip öğrettikleri ilmindendir."
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.