Gönderi

--Servet-i Fünun'un geçen haftaki nüshasında münderiç Londra mektubu, İngiltere'de lisanımızın nedret-i istimalinden (kullanımının azlığından) bahsediyor. Yerli İngilizlerin gerek lisanımız ve gerek adat ve efkârımız, hal ve şanımız hakkında ne derece bi-vukuf |bilgisiz| olduklarını göstermek için diyor idi ki: (...) İngilizlerin vükelasından tutunuz da ta adi köy papazlarına varıncaya kadar umur-ı Şarkıyye hakkında reyler veren, nutuklar irat edenler arasında Türkçeyi bilen değil; Türklerin edebiyatını, maarifini, adatını işitmiş olan bile yoktur desem mübalağa olmaz. Hatta şekil ve şemailimizi tefrik edenler nadirdir. Setre? pantolon giymiş olduğunuz halde sizi görseler, mademki başınızda kavuk, arkanızda aba, belinizde yatağan yoktur; Türk olduğunuza bir türlü ihtimal vermezler. Hele sarışın iseniz on şahit getirseniz mümkün değil Türklüğünüze inandıramazsınız; onlar için siyah veya esmer olmayan Türk olamaz. Bir mecliste Türk olduğum anlaşılınca bana öyle sualler irat edenler olur ki zehab-ı sahiflerine (boş fikirlerine) bakıp da gülmemek kabil olmaz fakat bazen de hiddetimden ağlayacağım gelir. Hasılı İngiltere'de ne bizi ne de lisanımızı bilirler. Bunu anlatmak da mümkün değildir. Şu tarif-i hakikati harfi harfine, noktası noktasına Avrupa'nın Fransızlarına da, Almanlarına da, İtalyanlarına da, İspanyollarına da tatbik etmek, Amerikalıları ise bunların da fevkinde bir Şark vukufsuzluğuyla itham eylemek haksız bir cüret olmaz. Bu akvamdan hangi biriyle kendi memleketlerinde muaşeret (yaşamışl ve sonra buraya avdet etmiş bir Osmanlıya sorarsanız alacağınız cevap şudur: “Avrupa Şark'ı tanımaz!”
Tevfik FikretKitabı okudu
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.