Gönderi

484 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Huzursuzluk’tan sonra Zülfü Livaneli’den okuduğum ikinci kitaptı Serenad. Salt kurgu bir roman olmayıp yakın tarih gerçeklerinden de bahseden, mesajlar veren bir roman. Okurken sürekli notlar alıp araştırma yapma gereği duydum. Dünyadaki kötülükten tiksindim, üzüldüm, okudum, irdeledim, araştırdım, aydınlandım. Konusu şöyle ki; İstanbul Üniversitesi’nde çalışan Maya DURAN’ın ABD’den gelen, Alman profesör Wagner’la karşılaşması ve bu karşılaşmayla birlikte zamanla gelen aydınlanma ve değişen hayat. Irkçılığın korkunç boyutlarını seriyor gözlerimizin önüne bu kitap. Tek kelimeyle korkunç. İkinci Dünya Savaşı öncesi Hitler dönemi ve dünyanın durumu, ülke politikaları, Yahudi Soykırımı işlenen tema. Kitaptaki dokunaklı aşk hikayesi kurgu olsa da Struma Faciası bir gerçek ve bu konudaki tek facia da Struma değil. Kitabı okuyup araştırma isteği duyarsanız ya da bu konularda bilgiliyseniz beni anlayacağınızı umuyorum. Sadece bu konuda bana gerçekleri gösterip, hiç duyulmamış, öğretilmemiş tarihi gerçekleri anlattığı için dahi önerebilirim bu kitabı. Ancak fazla edebi bir dil beklememeniz gerektiğini de söylemeliyim. Yazarın bu kitaptaki önceliğinin de edebi dil olduğunu düşünmüyorum zaten. Şunu da eklemeliyim ki belki bazı okurları yanlı bir anlatım olduğu düşüncesiyle irrite edebilir. Yorumumu tam da bu kitabı okurken Instagram’da harmonyofbooks’un hikaye paylaşımında gördüğüm ve konuya cuk diye oturan bir alıntı ile bitirmek istiyorum. “Yahudi avı her zaman için bir Avrupalı sporu olmuştur. Şimdiyse, bu sporu hiçbir zaman yapmamış olan Filistinliler diğerlerinin hesabını ödüyor.” -AYNALAR / Eduardo Galeano
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2015137,7bin okunma
·
31 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.